.

.

E-posta Yazdır PDF

GÜL BİZİ AĞLATACAK....

O Topraklar yahudiye verilecek

 

gul.jpg
Çoğunluğun itirazına rağmen Mayın Yasasını onaylayan Cumhurbaşkanı Gül, Çekiç Güçün görev süresinin uzatılmasını eleştirirken, topraklarımızın Yahudilere teslim edileceği uyarısında bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Gül`ün Refah Partisi Milletvekili iken Mecliste yaptığı o tarihi konuşma...

 
İşte Cumhurbaşkanı’nın hem hükümeti hem de Türk milletini uyarmayı  amaçlayan açıklamaları
 
* SEVR’de çizilen Ermenistan, Kürdistan ve İsrail haritalarının birbiri üzerine nasıl oturduğunu ve o zaman Osmanlı’dan İngiliz marifetiyle alınan toprakların nasıl Yahudilere teslim edildiğini göreceksiniz.
* HAKİMİYET eğer kayıtsız şartsız milletinse gelin hep beraber milletin sesini dinleyelim ve yabancı güçlere, emperyalist ülkelerin Ortadoğu bölgesindeki güçlerine hep beraber “Hayır!” diyelim.
* İSRAİL; uluslararası destekle bölgeye yerleştirilmiş, işgalci ve yayılmacı bir devlettir. İsrail, bugünkü konumuna gelmek için yakın geçmişinde, terör dahil her türlü aracı kullanmış bir ülkedir.
* ERMENİSTAN’ı sıkıştırmak, barışa zorlamak için bu ülkeye karşı enerji ambargosu uygulandığında adeta bu ambargoyu Türkiye delmek istemiş, Ermenistan’la enerji yardımı anlaşması yapmıştır.
* TÜRKİYE’nin Avrupa Birliği’ne giremeyeceği kesindir... Çünkü AB bir Hristiyan Birliği’dir. Siz Avrupa’nın Zenginler Kulübü’nün köşkünde, “Bahçedeki bir barakaya girdik” diye seviniyorsunuz.
* AVRUPA Konseyi Parlamentosu, Türkiye aleyhine bir platform haline geldi. Avrupalının kafasında olan şey, Türkiye’yi bölmek ve Osmanlı’ya dikte ettiremediği şeyleri Türkiye’ye dikte ettirmektir.
* BUNLAR (Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar) müttefik, dost diyorsunuz. Dost bildiğiniz kişilerden, ülkelerden bu şekilde ihanet bekliyorsanız oturup anlaşmaları gözden geçirmek zorundasınız.
 
Gül’den bombalar...
Çoğunluğun itirazına rağmen Mayın Yasası’nı onaylayan Cumhurbaşkanı Gül, Çekiç Güç’ün görev süresinin uzatılmasını eleştirirken, topraklarımızın Yahudilere teslim edileceği uyarısında bulunmuştu
 
Haber: Selda Öztürk KAY
Suriye sınırındaki arazileri mayınları temizleme karşılığında yarım asır yabancıya devreden Mayın Yasası’nı muhalefetin ve kamuoyunun tepkisine rağmen hiç bekletmeten onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 15 yıl önce söyledikleriyle tezata düştüğü ortaya çıktı. Refah Partisi’nden Kayseri milletvekili olarak parlamentoya giren Abdullah Gül, Çekiç Güç’ten rahatsızlık duyduğunu ifade ederken, ülke topraklarının Yahudilere teslim edilebileceğini söylemişti. İşte Gül’ün, o dönemde skandal yaratan sözlerinden bazı kesitler:
 
Yeni devlete yataklık edecek
19 Aralık 1991 ve 24 Aralık 1992 tarihlerinde TBMM’de kürsüye çıkan dönemin Refah Partisi Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Çekiç Güç’ü şu sözlerle eleştiriyordu: “Ülkemizin bu hassas bölgesinde, emrivakilerle karşı karşıya kalmamak için milli menfaatlerimizin tersine konumlara düşmemek için, bu yabancı gücün varlığına son vermek gerekmektedir. Şu açık bir gerçek ki bu yabancı askeri güçler üzerinde, Türkiye’nin ciddi kontrolü mümkün değildir. Ne zaman ve hangi koşullarda bu güçlerin kullanılacağı, Ankara’dan değil, Washington’dan kararlaştırılır. Kim ne derse desin, bugün Çekiç Güç kuvvetleri bir ana rahmi gibi sınırlarımızda yeni bir devletin doğuşuna, oluşumuna yataklık yapmaktadır.”
 
Yahudilere teslim edilecek 
“Çekiç Güç’ün başından beri bölgedeki işlevi, Sevr Antlaşmasının o zaman gerçekleştirilemeyen hükümlerinin, bugün gerçekleştirilebilmesi için ortam açmaktır, meydan yaratmaktır.  Sevr Antlaşmasının üçüncü kısmının 62, 63, 64’üncü maddelerindeki Kürdistan sınırlarını ve yine aynı Antlaşmanın altıncı kısmının 89 ila 93’ncü maddelerindeki Ermenistan sınırlarını bir kez daha gözden geçirirseniz, Sevr Antlaşmasında çizilen Ermenistan, Kürdistan ve bugünkü İsrail haritalarının birbiri üzerine nasıl oturduğunu gayet açıklıkla göreceksiniz. O zaman Osmanlı’dan, İngiliz marifetiyle alınan toprakların nasıl bugün Yahudilere teslim edildiğini göreceksiniz.”
 
Emperyalist güçlere ’hayır’ diyelim
Abdullah Gül, 28 Aralık 1993’te Ortadoğu’da konuşlanmak isteyen emperyalist güçleri şöyle eleştiriyordu: “Bu bölgede, Ortadoğu’da bu yabancı güçlerin, bu emperyalist güçlerin durmalarına evet veya hayır diyebilmeniz için, tarihi gerçekleri göz önüne almamız gerekir. Hakimiyet eğer kayıtsız şartsız milletinse, gelin hep beraber milletin sesini dinleyelim ve yabancı güçlere, emperyalist ülkelerin Ortadoğu bölgesindeki güçlerine hep beraber hayır diyelim.”
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel ile imzaladığı 2 sayfa ve 9 maddelik anlaşma konusunda hiçbir açıklama yapmayan Abdullah Gül, 1992 yılında hükümeti şu sözlerle eleştirmişti: “Bunlar (Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar) müttefiktir, dosttur diyorsunuz. Peki dost bildiğiniz kişilerden, ülkelerden, kuvvetlerden bu şekilde ihanetler, bu şekilde düşmanlıklar bekliyorsanız, umuyorsanız, tahmin ediyorsanız, bu ülkelerle oturup bütün anlaşmaları tekrar gözden geçirmek zorundasınız.
AKP hariç, tüm partilerin sert muhalefetine karşı Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesini öngören yasayı onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendisini “Popülizm yapamazdım. Milli menfaatlere aykırı bir durum yok” sözleriyle savunmuştu.
 
Avrupa bölücülük için hürriyet istiyor
Abdullah Gül, 8 Mart 1995  ve 2 Mayıs 1995 yıllarında yaptığı konuşmalarda Avrupa Birliği için sert ifadeler kullanmıştı: “Türkiye’nin AB’ye giremeyeceği kesindir... Çünkü Avrupa Birliği bir Hıristiyan Birliği’dir. Siz o profesörün (Erol Manisalı) dediği gibi, Avrupa’nın Zenginler Kulübü’nün köşkünde, bahçedeki bir barakaya girdik diye sevinerek geldiniz... Sizi o zenginler köşkünün, üzülürek maalesef söylüyorum, kendi ülkem adına, bahçesindeki bir kulübeye böyle koyarlar işte...

Dikte ettirmektedir

Avrupa Konseyi Parlamentosu bir nevi, Türkiye aleyhine her şeyin konuşulduğu bir platform haline gelmiştir. Avrupalının kafasında olan şey, Türkiye’nin bölünmesi ve o zaman Osmanlı’ya dikte ettiremedikleri şeyleri Türkiye’ye dikte ettirmektir. Avrupa’nın ve Avrupa Konseyi’nin Türkiye’de gerçek anlamda demokratikleşme istediğine, gerçek anlamda düşünce ve fikir özürlüğü istediğine inanıyorsanız, kesinlikle yanılırsınız. Türkiye’de bunlar sadece bölücülük için bir hürriyet istemektedirler. Türkiye’de gerçek anlamda bir hürriyete kesinlikle taraftar değillerdir.”
 
İsrail, işgalci ve yayılmacı bir devlet
Abdullah Gül, 11 Nisan 1996 günü, Türkiye’nin hava sahasının İsrail savaş uçaklarına açılmasıyla ilgili olarak yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı: “İsrail, yabancı bir güç ve kültür olarak, uluslararası destekle bölgeye yerleştirilmiştir; işgalci ve yayılmacı bir devlettir. İsrail, bugünkü konumuna gelmek için,yakın geçmişinde, terör dahil her türlü aracı kullanmış bir ülkedir. Rejimler geçicidir, milletler ise bu bölgede kalıcıdır. Son yıllarda ve özellikle de son aylarda Türkiye tarafından alınan kararlar, Ortadoğu’nun tabiî dengelerine, dinamiklerine ve ülkemizin uzun vadeli çıkarlarına ters düşer bir şekilde gelişmektedir.”
 
Ambargoyu Türkiye delmek istemiş
Ermenistan sınırının açılmasını isteyen Abdullah Gül, bundan tam 16 yıl önce hükümetin Ermenistan ve Azerbaycan politikasını eleştirirken parlamento kürsüsünden şöyle sesleniyordu: “Azerbaycan’ın Ermenistan’a verdiği savaşta, Türk hükümeti güttüğü politikayla maalesef Elçibey’i zaafa uğratmıştır. Ermenistan’ı sıkıştırmak, barışa zorlamak için Ermenistan’a karşı enerji ambargosu uygulandığında, adeta bu ambargoyu Türkiye delmek istemiş, Ermenistan’la enerji yardımı anlaşması yapmıştır. Fakat daha sonra Türkiye’den ve Azerbaycan’dan gelen tepkiler üzerine bu anlaşmadan vazgeçilmiştir.  YENİÇAĞ
 
YORUMLAR 

yesrib   yazıklar olsun
yazıklar olsun ki millet iradesini hiçe sayan hükümete. yazıklar olsun kisizi oylarıyla o mevkilere getirenlere...
ismail hatipoglu   ??????
SELAMUN ALEYKUM BİLMIYORUM BUNLARA NE OLDU NIYE DEGİŞTİLER NAMAZLARINI KILIYORLAR AMA BU DEGİŞİM NIYE BILDIKLERI HALDE NEDEN BUNLARI YAPIYORLAR AVRRUPA BIRLIGI BIZI ALMAZ DIYE BAGIRAN GÜL 2002 DE O LANETLILERLE BIR OLMAK İÇİN ELINDEN NE GELIYORSA YAPTI BU DEGİŞİM NIYE ALLAH NIYE OLDUGUNU DAHA İİ BİLİE VE BIZLER MAHŞERDE BUNLARIN NEDENLERINI İNŞALLAH ÖGRENECEGIZ SELAMETLE KALIN
bayram erdal demir   aklım ermiyor
inanın akıl erecek gibi değil bu kadar ciddi değişim.aklım ermiyor
Osman Altinbas   DÜN DÜNDÜR!BUGÜN BUGÜNDÜR!
Aynı meclis çatısı altında,karşıt partilerde vekalet görevini yürüten Abdullah Gül,Süleyman Demirel'den etkilenmiş olduğunu büyük bir hızla O'nun yolunda ilerlediğini ortaya koydu.Dün farklı konuşan Abdullah Gül, milli görüş gömleğini çıkardıktan sonra,bugün daha farklı konuşması Demirelle aynı safta görünmesi yadırgatıcı değil.İnandığın gibi yaşamazsan,yaşadığın gibi inanmaya başlarsın...
mahmud   böyle adamlara
bizim kitabımızda ne denir? Onlar muslumanlarala karşılaştıkları zaman bizde sizdeniz, şeytanlarıyla başbaşa kaldıkları zaman ise ne buyurursunuz derler. doğrumu?

EDİTÖR:

İnsanda feraset lazımdır. Bunların seçilmesi için ayağa kalkan müslüman muhafazakar kesim, şimdi gık demiyor....... asıl sorun burda... filistin gibi olunca vebali kim yüklenecek Gül mü yoksa ona destek verenler mi? 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.