Zamane gençlerinin, kamera karşısında kahramanlık yapıp kâh Vietnem'ı, kâh Afganistanı kurtaran, hatta hızını alamayıp dünyayı, hatta ve hatta bütün evreni defalarca kurtaran zavallı şaklabanlara özenip onlar gibi olmaya can attıkları bir asırda, Allah c.c. nün aşkıyla aşmadıkları engel, alt etmedikleri düşman bırakmayan İslam mücahidlerinden bir kaç vakıa nakledelim de örümcekten, yarsadan türetilen hayal ürünü kahramancıklar yerine millet kahraman görsün.
Zamanında fevkalade sağlam olan Hereke kalesi düşmanın toplanma merkezi idi. Kendisine güvenen ve Osmanlı askerinin kılıcından kaçan sekiz-dokuz yüz kadar düşman askeri oraya sığınıp Osmanlı askerlerinin harekâtına engel teşkil ediyordu.
— “dinini, devletini seven arkamdan ayrılmaz.”
Diyerek yalın kılıç kaleye hücum eder. Şeref meydanlarında kimseden geri kalmamayı mukaddesatı ve milletin haklarını, nâmus ve haysiyeti korumak hususlarında gösterilen gayretin bir gerekliliği olarak bilen Osmanlı bahadırları da arkasından ayrılamazlar ve dört saat zarfında kaleyi fethederler.
Hücum sırasında Gazi Ali Bey’in sağ gözüne bir ok isabet eder. O şecaat timsali de gözüne saplanmış oku eli ile çekip atar. Böyle bir facia sebebi ile azmine bir gevşeklik gelmediği gibi yanında bulunan genç bir gazinin telaşını görünce,
—“noldun yiğit! Bir başa bir göz elvermez mi? İki gözü olup ta bir gözüyle geriye bakmaktan ise bir göz ile bir yürek sahibi olup ileriye bakmak daha hayırlıdır.” Diyerek kahramanlığını tesciller ve yanın da ki gaziyi de cesaretlendirir.
*** ***** ***
—“burca hücuma çıkıncaya kadar üzerinden atladığım şehitlerin yedi tanesi akrabalarımdan idi.” Demiştir.
< Önceki | Sonraki > |
---|