.

.

E-posta Yazdır PDF

Kafirleri dinlemekten sakınmak....


kuranik.jpgALİ İMRAN SURESİ 100-101. AYETLER

100. Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi yeniden küfre sevkederler.

101. Size Allah'ın âyetleri okunurken, üstelik Allah Resûlü de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Her kim Allah'a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.

 

Ali İmran Suresi 100- 101. Ayetlerin Tefsiri:


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوَا إِنْ تُطِيعُوا فَرِيقًا مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ يَرُدُّوكُمْ بَعْدَ إِيمَانِكُمْ كَافِرِينَ (Ey Mü’minler! Eğer kitap verilenlerden bir fırkaya itaat ederseniz, imanınızdan sonra sizi küfre döndürürler.)

Evs ve Hazreç’ten olan bir takım müslümanlar hakkında bu ayetler inmiştir. Bir mecliste oturmuş konuşuyorlardı, muhabbetleşiyorlardı.

Yahudi Şa’s bin Kays ordan geçti. Bu, şiddetli bir kafir olup müslümanlara dil uzatan hasetçi bir yahudi idi. Müslümanların birlikte sohbet etmesinden öfkelendi, dostluklarından çatladı.

Bu müslümanlar cahiliyye döneminde birbirine çok düşman idiler. Onların bu birliğini bozmak için yahudi bir gence emrederek onların arasında oturmasını ve onlara savaştıkları günleri hatırlatmasını, o vakitte okunan bazı şiirleri okumasını tenbih etti. O savaşta Evs kabilesi galip gelmişti. O yahudi genç denilen gibi yaptı. Neticede müslümanlar çekişmeye başladılar. Böbürlenmek, gururlanmak gazab ve öfkeye dönüştü ve silah! Silah! diyerek bütün kabile fertleri toplandı. Bu olay Resulullaha (Sallallahu aleyhi ve sellem) ulaşınca, hemen oraya yöneldi. Yanında muhacir ve ensardan bir toplulukta vardı. Gelip onlara dedi ki: “Cahiliyye dönemini mi çağırıyorsunuz, halbuki ben aranızdayım. Allah, size islam ile ikram etti, cahiliyye işlerini kesip attı, aranıza sevgi ve dostluk koydu bunlardan sonra cahiliyye işlerini mi davet ediyorsunuz”

Bu işin şeytandan ve düşmanlarından olduğunu anladılar, ellerinden silahları atıp ağlaşarak birbirlerinin boynuna sarıldılar. Resulullah ile birlikte döndüler. O gün evveli çok çirkin fakat sonu çok güzel bir gündü.

وَكَيْفَ تَكْفُرُونَ وَأَنْتُمْ تُتْلَى عَلَيْكُمْ آيَاتُ اللهِ وَفِيكُمْ رَسُولُهُ (Size Allahın ayetleri okunduğu ve içinizde Allahın Resulü bulunduğu halde nasıl küfredersiniz.) Yanınızda  küfrü men eden ve islama davet eden deliller bulunduğu halde nasıl inkar edersiniz, buna şaşılır. Böyle yapmayın.

Mana: Size küfür hangi taraftan arız olup geldi, halbuki Allahın ayetleri olan Kur’an ve hakla batılı ayıran mucizeler, Resulün lisanı ile size okunuyoraranızda Resulüm var, size vaaz ediyor şüphelerinizi izale ediyor, bu durumda küfre nasıl düşersiniz.

وَمَنْ يَعْتَصِمْ بِاللهِ (Her kim Allaha yapışırsa.) Onun dinine yapışıp ona iltica ederse.

فَقَدْ هُدِيَ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (Muhakkak sıratı müstekime hidayet olunmuştur.) Muhakkak, kesinlikle onun için hidayet hasıl oldu.

 

AÇIKLAMA:

Bu ve benzeri ayetlerde aslolan, ehli küfrün sözlerini dinlemek, yaşantılarını taklit etmemektir. Onların sözleri t.v. ve basın sayesinde müslümanın kulağından içeri bir girerse, asla o kişide hayır bırakmayana kadar yerleşir. Onların sözü demek, Kur'ana zıt olan her şey demektir. Zira ehli kitab, Kur'anı bildikten sonra, Muhammed s.a.v in hak peygamber olduğunu bildikten sonra inkar ettiler. "Onlar peygamberi, oğullarını bildikleri gibi tanırlar"  Ayeti bunu beyan eder. Artık son peygamber gelince, bilmeme kapısı, özür kapısı kapanmıştır. Zira son peygamber s.a.v. bütün alemin peygamberidir, hiç kimse bundan müstesna olamaz. Fetret devri denen dönem, son peygamber gelmekle bitti, din tamam oldu, Allahu teala ancak din olarak islamdan razı oldu. başaka dinleri din gibi görmek, onlara değer vermek, aslında islamı değersiz kılma olur ki bu da imana çok zarar verir, yok eder.

Ayrıca şöyle denemez: "Şimdi basın islamı ters anlatıyor, milletdoğru bilemediğinden islama uzak kalıyor, bu yüzden mazur olurlar." 

Asla bu söz geçerli değildir; zira müşriklerin saldırıları yaygaraları iftiraları baskıları ve diğer men etme yolları olduğu halde, islamı kabul edenler hidayet bulmuş oldu, kabul etmeden yanlış üzere gidenler de helak oldu, bunda hiç bir alimin ihtilafı da yoktur. Şimdikilerin yanlış duyması, kendi nefislerinin hoşuna gitmektedir, hidayet nasib olacak olan mutlaka neticeyi elde eder.

Peki ya içimizde senelerdir yaşayıp ta hala daha kafir olan gayrımüslimlere ne demeli? Onlar da mı islamı yanlış duymuşlar? Yok, bunların hepsi aynıdır; "Küfür tek millettir" hadisi şerifi bunların niyetini açıklar.

O halde ey kardeşlerimiz! islamı önce doğru öğrenelim, sonra doğru yaşayalım, sonra doğru tebliğ ederiz ve insanlığı kurtarırız. kendi içimizde islamı yaşayacak tatbik edecek bir müesssemiz yok, ihtilafları çözecek bir mercimiz yok, davaları halledecek kâdımız yok, bu halde hangi islamı anlatacağız? Kafamızda oluşmuş bazılarının öğrettiği yamuk yumuk bir demokrat ılımlı islam.

Ceza hukuku olmayan, insan hakkına, aile düzenine, ticaret sistemine çözüm getiremeyen bir din, asla islam değildir, onu uyduranlar da islama iftira etmişlerdir.  İnsanlara anlatıla din, aslında onlarında yanlış itikada düşmesine belkide gerçek ehli sünnet olmasına manidir, zira kim bir kişiye islamı anlatıyorsa bilinki o kişi de ancak o anlatanın anlayışı kadar islamı bilebiliyor, ilerisine ulaşamıyor. Bunun çözümü evvela biz müslümanlarda. Biz şu önümüzde set olmuş sahte abi abla üstad ve şeyh bozuntularını aşmadan, islamın hakikatini yaşayan imamlara Allah dostlarına ulaşmadan, bu halimizde kalırsak, çok noksan olduğumuzu bilelim, çok fazlasıyla ahırette pişman olacağımızı hatırlatalım. "Müttekilerin dostluğundan başka bütün dostlar o gün bazısı bazısına düşman olacak"  ayeti şu dehşetli manzarayı bize haber veriyor, o hale düşmekten sakınmak lazım. M

ütreki olan kimdir? gerçek ehli sünnet imandan sonra, Allahu tealanın emir ve yasaklarına, hiç bir menfaat gözetmeden sırf O'nun için riayet edendir, Allahını gözetendir. Şu ortamda dünyaya siyasete koltuğa sandalyeye rütbeye makama dalmı olup ta islama hizmet ettiğini gerine gerine söyleyen nice müslüman kimlikleri bir incelersek, belki kendimizden bile şüphe ederiz.

Bizim bir İhsan Hocamız var, (Allah selamette daim eylesin) derki: Ne kadar kuyumcu bana islami ticaret hükümlerine göre sorduysa onunda nerdeyse hepsi kuyumculuğu bıraktı.

Neden? Zira avrupa ticaret kuralları, kapitalis müslümanların da damarına işlemiş, avanta almadan bir iş yapmayan ve her işi de kılıfına uydurmayı beceren bir anlayış, sonunda vicdanen sorgulanınca, yapılacak tek bir şey kalıyor pişmanlık göz yaşı ve tevbe.

İşte ali imran suresinin şu iki ayeti (100-101)iyi anlaşılırsa, avrupalının okulları t.v. leri kitab, basın ve sair neşriyatından sakınmanın nekadar önemli olduğunu anlarız.

Bu memleketi kimler bu hale getirdi? Avrupada yetişen jön türkler ittihad ve terakki mensubları. Hala daha bu millet evladını kızını oralara okullara kolejlere gönderiyor güya ilim alacak, din iman namus gittikten sonra senin ilmin neye yarar, cehennemde kütük olmaya.

Allahu teala bizleri gerçek ilim ehli eylesin, dostlarından ayırmasın...Âin!

 

 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.