.

.

E-posta Yazdır PDF

Müzik aleti çalmayı öğrenmek zaman israfı mıdır? -1

deffff.jpgİLİMSİZ - YETERSİZ KİŞİLERİN  FETVALARINDAN BİRİ !!!

<<

Esselamu Aleykum Sayın Hocam!

Kız kardeşim biraz müziğe meraklı, keman çalmayı öğrenmek istiyor bir keman edineyim, kursa gideyim, öğreneyim diyor. Ben de kendisine öncelikli olarak yapmamız gereken işler varken böyle bir şeyle uğraşmak hem zaman hem para israfı olur diyorum ama üzülüyor. Bu durumda ne yapmamı önerirsiniz sayın hocam? Bir müzik aleti çalmayı öğrenmek zaman israfı mıdır?

Kardeşimi nasıl yönlendirmeliyim? Zamanınızı aldım, hakkınızı helal edin Allah yardımcınız olsun..

08/10/2008

Aziz mümine, Mukabil tebrik ve dualarımla.

Eğer kardeşinizin müziğe kabiliyeti varsa ki bu Allah'ın ikramı sayılır, bu kabiliyet ziyan olmamalı. İki şartla: Ona verilecek bedel ailenin zorunlu geçimi olmamalı, musiki ile uğraşırken farzlarını ihmal etmemeli.

vesselam.>>>

Yukarıda internet sayfasında, okuyucusunun sorusu ve kendi cevabını alıntı yaptığımız birisi (hocam diye hitab etmişler ya…), verdiği bu ve benzer, gün görmemiş cevablar ile, saf temiz gençleri, ilimsizliklerinden istifade ile nasıl saptırıyor gürünce hayret ettik.

İslam adına, Allah ve Resulü adına söz söylemek olan fetva işine girişen, yetkisiz, ilimsiz, arapça tedrisatı yarım, araştırması noksan kişilerin sözlerinin, hiçbir kıymeti ve ciddiyeti asla olamaz ve kabul edilemez de.

Damad isimli fıkıh kitabında şöyle der: Bilki İmamı A’zam’ın r.a. durakladığı meseleler dört tanedir. Dehr - hunsayı müşki - hıtan vakti - müşriklerin çocuklarının ahıretteki durumu.[1]

Bahr ur-Raik’te: Muhakkak İmamı A’Zam r.a. on dört meselede duraklamıştır. Bu duraklamasında, ilminin ve takvasının kemaline tasrih vardır. Bunda şöyle bir tenbih vardır: herkes için, üzerine vakıf olmadığı şeyde duraklamaktan utanmamak gereklidir. Zira ileri atılmak, helali haram etmekle veya zıttı ile Allahu teâlâ’ya iftiradır.

Bazı meselelerde İmamı A’zam’ın r.a, yirmi sene bekledikten sonra bazı konularda fetva verdiği malumdur.

Mesele bu kadar vahim iken, hiç düşünmeden nasıl fetva verilir? Kendi vebalini taşıyamayan insan, başkalarının sorumluluğunu niçin yüklenir? Acaba yeni bir mezheb mi ihdas ettiler de kimseyi kaale almıyorlar??? Yakında ortaya çıkar…

Bizler de ilim adına, islam adına, bildiğimizi kaynaklarından açıklamayı son derece büyük bir vebal kabul ederek, meseleyi mezheb imamlarının beyanı üzere sizlere takdim ediyoruz:

Bu meseleyi üç yönden inceleyeceğiz.

1- Çalgı aleti ve çalgıcı edinmek. (Keman-ud- saz-kaval-davul-zurna - t.v.- video - müzük seti- vesair aletler ve şarkıcı türkücü kiralamak)

2-    Bunlar için ücret vermek, kiralamak satınalmak ticaretini yapmak.

3-    Müzikten lezzet almak.

 

1- Çalgı aleti ve çalgıcı edinmek.

Bu hususta evvelâ Kur’andan şu ayetleri zikretmemiz gerekir:

1. ayeti kerime: Lokman Suresi: ayet : 6

“İnsanlardan bazısı var ki, lehve-l hadis’ i satınalır da onunla ilimsiz olarak Allah yolundan saptırmak ister. Onlar için acıklı –alçak edici- bir azab vardır.”

Bu ayette söz konusu olan kelimeler –lehvel hadis- (lakırdının fuzuli eğlencesi[2])  lafızlarıdır.

<<<İmam Kurtubi derki, İbni Mes’ud ve ibni Abbas –r.anhuma- nın kavline göre ğına (çalgı) dır. Nuhas’e göre, Kitab ve sünnet ile men edilmiştir.

Kurtubi devamla: Bu bahis konusu olan ayeti kerime, Kur’anda zikredilen ve  alimlerin kendileriyle çalgının kerahetine ve men edilmesine dair delil getirdiği üç ayetten biridir.

İkinci ayeti kerime:  Necm : 61

“Halbuki siz, gafillersiniz”  ayetidir ki, ibni Abbas r.anhuma derki: Bu, Hımyer lisanında  gına (çalgı) dır.

Üçüncü ayeti kerime:  İsra : 64 

“Onlardan kime gücün yeterse onu sesin ile oynat…”  Mücahid derki, Çalgı ve zurnalardır.

Bu ayet (lokman:6) hakkında söylenenlerin en ileri derecesi budur, ibni Mes’ud r.anhuma, bununla Allah adına üç kere yemin ederek –O Allah’a yemin ederim ki, ondan başka ilah yoktur, bu gına (çalgı) dır. Derdi.

İbni Ömer’den de r.anhuma bunun gına –çalgı- olduğu rivayet edildi.

Şu’be ve Süfyan Hakem’den, Hammad da İbrahim’den rivayet ettiki şöyle demiştir: Abdullah ibni Mes’ud derki: Gına (çalgı), kalbte nifak bittirir. Bunun benzerini Mücahid de söylemiştir. Şunu da ziyade etti: ayetteki lehvel hadis –boş söz- çalgı ve benzeri batıl şeyleri dinlemektir.

Hasen derki: Lehvel hadis, megazif (çalgı aletleri) ve gınadır.

Kasım ibni Muhammed : Gına batıldır, batıl cehennemdedir.

İbni Kasım derki, Malik’e bundan sordum, dedi ki: Allahu teâlâ buyurdu: “Haktan öte, ancak dalalet vardır.” (Yunus: 32)  -İmam Malik şöyle devam etti: Bu hakmıdır?

Hasen’den ayrıca: Küfür ve şirk olduğu rivayet edildi.

Ayetin çalgı aletlerini satın almak manasında olduğu hakkında merfu’ hadisler, ashabtan ve tabiinden gelen sözler çoktur. Sa’li ve Vahidi, ebi Ümame hadisinde şunu ziyade ettiler: “Hiçbir kişi yok ki sesini çalgı –şarkı- ile yükseltmez, ancak (böyle yaparsa) Allahu teâlâ iki şeytan gönderir. Biri şu omuzuna diğeri şu omuzuna (oturur), Ayaklarıyla ona vurmaktan zail olmazlar, taki o kişi susana kadar.”

Tirmizi ve diğerleri Enes ve başkalarının hadisinde Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle rivayet ettiler: “İki ses varki mel’undurlar, facir –günahkar- dırlar, o kisinden  men ederim. Zurna –çalgı- sesi ve nağme –keyif- anındaki şeytanın sesi…”

İbni Abbas’tan r.anhuma Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle rivayet etti: “Zurnaları ve davulları kırmak için gönderildim.”

Hazreti Ali’den r.a., Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Ümmetim on beş hasleti yaptığı zaman üzerlerine bela iner. Bunlardan –çalgıcı şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri- edinmelerini zikretti.

Enes ibni Malik, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Kim çalgıcı şarkıcı bir kadının yanında oturup ondan şarkı dinlerse, kıyamet gününde kulağına eritilmiş maden dökülür.”

İşte bu zikrettiğimiz rivayetler sebebiyle alimler çalgının haramlığı ile hükmetmiştir.

Kurtubi devamla: Meşhur olarak bilinen çalgı –şarkı-, nefisleri hareketlendirir, onu hevaya sevkeder, kadınların bahsi olan, onları vasfeden, şaraptan bahseden ve diğer haramları zikreden türlerinin haramlığında ihtilaf yoktur. Zira bu lehv –boş şey- dir ve ittifakla mezmumdur. Bu sayılan mahzurlardan uzak olan, az bir ferahlanma, mesela düğün, toplantı, bayram gibi vakitlerde, zor işlerin yapılmasında, düşmana karşı hücümda caizdir.

Taberi derki: Muhakkak şehirler fukahası  gınanın kerahatinde ve ondan men edilmesinde ittifak etti. Cemaatten ancak İbrahim bin Said ve Ubeydullah Anberi ayrılmıştır. Halbuki Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Sevadı a’zama –islam topluluğunun büyük kısmı- yapışın, devam edin. Herkim cemaatten ayrılsa, cahiliyye ölümü üzere ölmüştür.” 

Ebul Ferec ve alimlerimizden Kaffal derki: Çalgıcı ve rakkas –dans- edenlerin şahitliği kabul değildir.

Kurtubi İsra 64. ayetin tefsirinde şöyle der: Ayeti kerimede,  zurnaların, çalgının ve lehvin –boş oyun oyuncak- şeylerin haram olduğuna delalet vardır, zira “Onlardan kime gücün yeterse onu sesin ile oynat…” İsra : 64 …buyruldu.

Nafi, ibni Ömer’den rivayet etti ki, kendisi zurna çalan birini işittiğinde ellerini kulaklarına tıkayıp yolunu değiştirdi. Soranlara şöyle demiştir. Gördüm ki Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir çobanın zurnasının sesini işitti ve bu şekilde yaptı.   

Alimler derki, itidalden çıkmayan bir ses –çobanın kavalı- hakkında onların işi böyle olursa, bu zaman ehlinin gınası ve çalgılarına ne dersin? >>>

Peki şimdiki zaman haline ne diyeceğiz? Yukardaki malum şahıs fetvayı vermiş. Tetkik etmeden, insanlara açtıkları kapıların, onları cehenneme götürdüğünü anlamıyorlarmı?    –Saptılar, saptırdılar-

Devamı için; bölüm:2, bölüm:3

[1] Dehr: Zaman, asır, vakit. Hunsayı müşkil: Erkekmikadınmı olduğu belli olmayanlar. Hıtan: Sünnet olma vakti. Müşriklerin buluğa ermemiş çocukları: Ahırette toprak olacaklardır, bunu İmamı Rabbani k.s. söylemiştir.

[2] Ömer nasuhi Tefsiri

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.