.

.

Diğer

E-posta Yazdır PDF

Sapıtmış bir ülke

ab_turk2.jpg       İşte Avrupalıların gözündeki Türkiye

      Boğaziçi Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi tarafından Madrid Özerk Üniversitesi, Granada Üniversitesi ve Avrupa Diyalog Derneği'nin işbirliğiyle gerçekleştirilen ''5 AB Ülkesi Kamuoyu Türkiye'nin Tam Üyeliğine Nasıl Bakıyor?'' araştırmasının sonuçları, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsünde düzenlenen toplantıda açıklandı.

      Proje koordinatörü Prof. Dr. Hakan Yılmaz, bu araştırmanın AB-Türkiye sivil toplum diyaloğu kapsamında yapıldığını ve fonların da AB'den geldiğini söyledi.Araştırmanın 2009 yılı Eylül ayında Fransa, İngiltere, Almanya, İspanya ve Polonya'da biner kişiyle yapıldığını ifade eden Yılmaz, ''Çalışmada ortaya çıkan sonuç, Türkiye'nin AB'ye girişi söz konusu olduğunda en önemli değişken yaş ve nesil olarak ortaya çıkıyor. Yaş düştükçe destek artıyor, yükseldikçe destek düşüyor. Nesil çok önemli bir faktör'' diye konuştu.

      Araştırmaya göre, üniversite mezunu ve bunun üzerinde eğitim seviyisine sahip kişilerin Türkiye'nin AB'ye girişine verdikleri destek yüzde 50 iken, eğitim düzeyi düştükçe bu desteğin de azaldığını bildiren Yılmaz, şöyle konuştu:

     ''Ülkeler açısından baktığımızda da Türkiye'nin AB'ye girişine Polonya ve İspanya'da destek yüzde 50'nin üzerinde. İngiltere'de yüzde 46 gibi, Fransa ve Almanya'da ise çok düşük. Türkiye hakkındaki algılamaları belirleyen en önemli faktörler arasında kültür geliyor. Yani Türkiye kültür açısından değerlendirilen bir ülke olarak öne çıkıyor. Türkiye'yi kültür açısından istemeyenlerin en önemli argümanı ise din ve din esasında oluşan farklılıklarının Türkiye'yi Avrupa kültür dairesinin dışına çıkardığı şeklinde. Öte yandan popüler kültür açısından bakıldığında, özellikle genç nesiller açısından Türkiye bu sefer de Avrupa'nın içine giriyor. Yani kültür din olarak anlaşıldığında dışlanan, popüler kültür olarak anlaşıldığında ise içleyen iki uçlu bıçak gibi. Yani şöyle bir algılama var; onların kafasındaki Müslümanlık geleneklerine bağlandıkça Avrupa'dan uzaklaşan bir Türkiye, ama onların beğendiği, sevdiği müzik, yemek gibi şeylerle kendini tanımladıkça Avrupa kültürünün bir parçası haline gelen bir Türkiye.''

     Yılmaz, araştırmanın bir başka sonucuna göre de Türkiye ile ilgili en çok İstanbul'un bilindiğini, bunun ardından sırasıyla Truva, Galatasaray, Antalya, Atatürk, Efes, Tarkan, Recep Tayyip Erdoğan, Hadise, Yaşar Kemal, Fatih Terim, Orhan Pamuk ve Nazım Hikmet'in geldiğini kaydetti.

E-posta Yazdır PDF

ALİ RIZA DEMİRCAN VE BENZERLERİNE REDDİYE 3

 

Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4

ates.jpgEL İLE İSTİMNA’NIN HÜKMÜ

(masturbasyon)

Bu konu şu sıralarda t.v lerde tartışılmakta, kimi cevaz verir, kimi basite alır. Biz, fıkıh kitablarımızdan nakillerle konuyu aydınlamaya çalışacağız.

Bahrur-Raik isimli fıkıh kitabında:

Ramazanın haricinde el ile istimna (meni çıkartmak), şehvet kasdıyla helalmidir? Helal olmaz, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin şu kavli şerifi vardır: “Eli ile nikahlanan mel’undur.” Eğer şehveti teskin etmeyi murad ederse, üzerine vebal olmamasını umarız. (Bahrur-Raik 2:293)

Durrül Muhtar:

El ile istimna da böyledir, tahrimen mekruh (harama yakın) olsa da; zira hadisi şerifte “Eli ile nikahlanan mel’undur” şeklinde gelmiştir. Şayet zinaya düşmekten korkarsa üzerine bir vebal olmaması umulur. (Dürrul Muhtar: 2/299)

Hidaye şerhi İnaye:

Şehvet kasdettiği zaman bunu yapması helal olur mu? Helal olmaz; zira hadisi şerifte “Eli ile nikahlanan mel’undur” şeklinde gelmiştir. Şayet kendinde olan şehveti teskini murad etse, üzerine vebal olmamasını umarım. (İnaye: 3/285)

Tahavi Haşiyesi:

İbni Cüreyc derki: Ata’ ya bundan (el ile istimna’dan) sordum, “Mekruhtur” dedi. İşittimki bir kavim, kıyamette ellerinde (ateşten olan) ipler olduğu halde haşrolunacak, zannedersem bunlardır. Sa’d ibni Cübeyr der ki: Allahın azabı, zekerleri ellerinde olarak diriltilen bir topluluk üzerine olacak. Allahu tealanın kendilerine rahmet nazarıyla bakmadığı yedi sınıf kimse zikredildi; eli ile nikahlananlar bunlardandır. (Merakul Felah Haşiyesi: 1/63)

Fathul Kadir Şerhi:

Kendi cüzü ile istimna’ haramdır. zira hadisi şerifte “Eli ile nikahlanan mel’undur” şeklinde gelmiştir. Ancak zaruret yerinde hariç, bu kendi nikahlısı iledir.

Ravzatut- Talibin:

El ile istimna haramdır.

Mezhebimizde haram olduğu kesindir. Kendi hanımı ve cariyesinin eliyle olması caizdir, onların diğer azalarıyla menfaatlendiği gibi. (7/206)

Son iki eserin nakli, evvelkilerin açıklaması gibidir, zira zaruret yerini sınırlıyor. Herkesin kendine göre zaruret anlayışına müsaade edilmez.

البحر الرائق - (2 / 293 )

وَهَلْ يَحِلُّ الِاسْتِمْنَاءُ بِالْكَفِّ خَارِجَ رَمَضَانَ إنْ أَرَادَ الشَّهْوَةَ لَا يَحِلُّ لِقَوْلِهِ عليه السَّلَامُ نَاكِحُ الْيَدِ مَلْعُونٌ وَإِنْ أَرَادَ تَسْكِينَ الشَّهْوَةِ يُرْجَى أَنْ لَا يَكُونَ عليه وَبَالٌ

كَذَا في الْوَلْوَالِجيَّةِ

الدر المختار - (2 / 399)

وكذا الاستمناء بالكف وإن كره تحريما لحديث ناكح اليد ملعون ولو خاف الزنا يرجى أن لا وبال عليه

العناية شرح الهداية - (3 / 285)

وَهَلْ يَحِلُّ لَهُ أَنْ يَفْعَلَ ذَلِكَ إنْ أَرَادَ الشَّهْوَةَ ؟ لَا يَحِلُّ لِقَوْلِهِ عَلَيْهِ الصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ { نَاكِحُ الْيَدِ مَلْعُونٌ وَإِنْ أَرَادَ تَسْكِينَ مَا بِهِ مِنْ الشَّهْوَةِ أَرْجُو أَنْ لَا يَكُونَ عَلَيْهِ وَبَالٌ }

حاشية الطحاوي على مراقي الفلاح - (1 / 63)

قوله ( لا لجلبها ) أي فيحرم لما روي عنه صلى الله عليه وسلم ناكح اليد ملعون وقال ابن جريج سألت عنه عطاء فقال مكروه وسمعت قوما يحشرون وأيديهم حبالى فأظنهم هؤلاء وقال سعيد بن جبير عذب الله أمة كانوا يعبثون بمذاكيرهم وورد سبعة لا ينظر الله إليهم منهم الناكح يده

شرح فتح القدير - (3 / 221)

والاستمتاع بالجزء حرام لقوله صلى الله عليه وسلم ناكح اليد ملعون إلا في موضع الضرورة وهي المنكوحة

روضة الطالبين - (7 / 206)

الثالثة الإستنماء باليد حرام ونقل ابن كج أنه توقف فيه في القديم

والمذهب الجزم بتحريمه ويجوز أن يستمني بيد زوجته وجاريته كما يستمتع بسائر بدنها ذكره المتولي ونقله الروياني

Çarşamba, 02 Haziran 2010 13:37 tarihinde güncellendi
E-posta Yazdır PDF

ALİ RIZA DEMİRCAN VE BENZERLERİNE REDDİYE 2

 

Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4

kitap01.jpgHURİLER CENNET HANIMLARIDIR

ALİ RIZA DEMİRCAN VE BENZERLERİNE REDDİYE – 2

Cennette ehline döner, onlar iri gözlü huriler, mü’min kadınlar ve salih zürriyyetleridir ki Allahu teala onların bazısını ikram olarak orda biraraya topladı. (Eyseruttefasir 5/544)

“Onlar için orda zevceler var…” iri gözlü hurilerden olan hanımlar, hayızdan ve nifastan ve diğer çirkin şeylerden tertemiz olan… (Bahrul Medid 1/391)

Hadisi şerifte şöyle geldi: “Her kime bir emanet verilse de onu hakkıyla eda etse, -halbuki dileseydi manete riayet etmezdi de-, Allahu teala da onu dilediği iri gözlü huriyle evlendirir.” (Bahrul Medid 1/449)

Ahırette olana gelince, huriler ve saraylarla nimetlenmek ve halim –ğafur olan rabbi görmek… (Aynı eser 4/356)

Ebu Hureyre’den rivayetle Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Cennet ehlinin derecesi en düşük olan için yedi derece vardır. O altıncıdadır, üzerinde yedincisi vardır. Onun için üçyüz hizmetçi vardır. Sabah akşam, altından üç yüz tepsi ile etrafında dolaşırlar. Her bir tepside diğerinde olmayan değişik renkli yemekler var. O kişi şöyle der: -Ya Rabbi! Şayet bana izin verseydin, elbette cennet ehlini yedirirdim ve onları sulardım da yanımda olan şeyden bir şey noksanlaşmazdı.-

Muhakkak onun için, dünya zevcesinden başka hurilerden olan yetmiş iki zevce vardır. Muhakkak onlardan her birinin turduğu (makam) bir mil miktarı mesafedir.” (Bahrul Medid 7/43)

“Muhakkak onları yeni olarak yarattık…” yani, doğum olmaksızın ilk olarak (yeni olarak) onları yarattık. (Aynı eser 7438)

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Allahu tealanın cennete girdirdiği kimse yok ki, onu hurilerden yetmiş iki tanesiyle evlendirmesin. Yetmiş tane de kafirlerden miras kalır.” (Kurtubi: 16/46)

İbni Mes’ud r.anhuma şöyle rivayet etti: Hurilerden olan cennet hanımlarının bacak kemiğinin iliği eti ve kemiğinin ötesinden görülür (o kadar safi ve güzeldir.) (Kurtubi: 16/153)

Denildiki; ziyade (cennet nimetlerinden ziyade) olan şey, iri gözlü hurilerden olan hanımlardır. Ebu Said el Hudri r.a. bunu merfu’ olarak rivayet etti. (Kurtubi: 17/ 22)

İbni Asakir, İbni Amr’dan r.a. şöyle rivayet etti: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Muhakkak cennet, sene başında ramazan için diğer seneye kadar süslenir. Ramazanın ilk günü olunca, Arş’ın altından cennet yapraklarından esen rüzgar hurilerin üzerine doğru (eser.) Huriler şöyle derler: Ya Rabbi! Bizim için kullarından öyle eşler yap ki, bizim onlar sebeiyle ve onların da bizim sebebimizle gözleri aydın olsun.” (Dürrül Mensur: 1/449)

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Kim Ramazan ayında dinini ve nefsini korursa, Allahu teala onu iri gözlü hurilerle evlendirir ve ona cennet köşklerinden bir köşk verir.” (Dürrül Mensur: 1/454)

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Her kim öfkesini geçerli yapmaya kadir olduğu halde (öfkesini) yutarsa, Allahu teala onu halkın ortasında davet eder ve dilediği huriyi almakta onu muhayyer kılar.” (Dürrül Mensur: 2/317)

İbni Abbas’tan r.anhuma şöyle rivayet edildi: “Huriler ayak parmaklarından diz kapaklarına kadar zaferandan yaratıldı, diz kapaklarından göğüslerine kadar miski ezferden, göğüslerinden boyunlarına kadar anberi eşhebten, boyunla rından başın tepesine kadar da beyaz kafurdan yaratıldı.” (Feyzul Kadir: 3/598)

Ebu Hureyre’den r.a rivayetle Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin yanında şehid olan kişi zikredildi de şöyle buyurdu: “Şehidin elinden iri gözlü huri tutmadıkça yeryü-zünde şehidin kanı kurumaz. Ellerinden heribirinde, dünya ve içindekilerden daha hayırlı olan süsler vardır.” (Fethul Bari: 6/16)

Bu ve benzeri yüzlerce rivayeti zikredebiliriz. Dileyenler için tercüme ettiğimiz yazıların arapça metnini de gönderebiliriz. Reklam için iş olsun diye ilimle meşgul olanlara, gerçek ciddi araştırma ve ehli sünnet itikadına sadakatli olmayı tavsiye ederiz…..

Çarşamba, 02 Haziran 2010 13:33 tarihinde güncellendi
E-posta Yazdır PDF

ALİ RIZA DEMİRCAN VE BENZERLERİNE REDDİYE - 1

 

Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4

HURİLER CENNET HANIMLARIDIR

ALİ RIZA DEMİRCAN VE BENZERLERİNE REDDİYE – 1

A.R. Demican hoca sitesinde şu aşağıdaki açıklamayı yapmış:

<<<İki türlü cennet hizmetçisi var. Bunlardan bir tanesi genç erkek görünümlü Vildan, diğeri genç kadın görünümlü aslında cinsiyeti olmayan Huriler. Bunlar kadınlara da erkeklere de verilecek asistanlar, sekreterler konumundalar. Cinsel partnerler sadece bizim dünyadaki eşlerimiz veya eşlerimiz cennete giremeyecekse cennete girecek bakire veya dul kadınlardır. (Ali Rıza Demircan sitesinden alıntı) >>>

Şimdi ayeti kerimeler ve hadisi şerifler ve makbul eserlerimizin açıklamalarıyla cevab verelim:

Bbazıları huriyi iki kısma ayırmış ve 1- Çadırlarda yerleşen huri. 2- Cennetlikler etrafında hizmet için dolaşan huri.

Bu taksimin makbul olmadığı aşikardır, zira ayeti kerimede hizmet için dolaşanlardan bahsedilkirken “Altından tepsiler ve kadehlerle etraflarında dolaşılır” (Zuhruf: 71)

“Etraflarında gümüşten olan kablarla ve kadehlerle dolaşılır….” (İnsan: 16) şeklinde buyrularak, cennet ehlinin etrafında dolaşan hizmetçilerin (Gılman), ikram etmek için getirdikleri içecekler ve yiyecekleri altın ve gümüş tepsi ve kablarda sunarak hizmet ettikleri beyan ediliyor. Halbuki bir diğer ayette ise “Çadırlarda hasrolmuş/yerleşmiş huriler..” (Rahman:72) buyrularak hurilerin güzellkilerinden dolayı sırf çadırlarda oturdukları ve asla hizmet işinde kullanılmadıkları bildirilmiştir. (Evzaul Beyan 27/40)

Şimdi Hurilerin ne için yaratıldıklarını görelim:

Hadisi şerifte Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

“Şehid için Allah katında altı haslet vardır. Günahları affolur, cennetteki makamını görür, kabir azabından kurtulur, büyük feryattan (kıyamet dehşetinden) emin olur, başına vakar tacı konur, ondaki yakutlar dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır, iri gözlü hurilerden yetmiş ikisiyle evlendirilir, akrabalarından yetmiş kişiye şefaat eder.” (Tirmizi –sahih)

Bu rivayete göre cennetteki müslüman yetmiş iki huriyle niçin evlendirilecek, hizmet için mi yoksa zevk için mi? Evlilik ne için hasıl olur? Bu kadar açık hükmü anlamayan ne yapmak ister?

“İman ve ameli salih işleyenleri yakında, altlarından nehirler akan cennetlere girdireceğiz, orda ebedi kalacaklar, onlar için orda tertemiz zevceler var.”

Bu ayetin tefsirinde: İri gölü hurileri kasdediyor ki onlar güzelliklerini ve cemallerini giderecek her türlü eziyetten temizdirler, idrar, büyük necaset ve hayızdan beridirler.

(Eyseruttefsir: 1/495)

İbni Mes’ud radıyellahu anhuma şöyle rivayet etti: “Cennetteki iri gözlü huriler, et ve kemiklerinin ötesinden (güzellik için) bacağındaki ilikler görülür.”

Dünya kadınları bu şekilde vasıflanmadı.

“Onları iri gözlü hurilerle evlendireceğiz.” Bu ayeti kerime de hurilerle evlenmekten bahsediyor. İri gözlü beyazlığı siyahlığına galib.

“Orda, gözlerini zevesine kasretmiş huriler var…” Ancak kendi eşini görür. Sadece ona bakar ve şöyle der: Allahın izzet ve celaline yemin olsun ki cennette senden daha güzel bir şey görmüyorum. Seni bana eş yapan, beni de sana eş yapan Allaha hamd olsun. Burda da eş olmaktan bahsediliyor, hizmetçilik değil.

“Onlara hiç biri nsan ve cin dokunmamış” onlarla ne bir insan ve ne de bir cin daha evvel cima etmemiş. “Sanki onlar yakut ve mercan”

Bütün bu vasıflar, cennet hanımları hakkında olup onların elde edilmesi için müslümanlar Allaha kulluğa teşvik ediliyor.

“Yemin /sağ ashabı için..” Huriler, amel defterini sağ ellerinden alanlar içindir. Yani şu huriler, sağ ashabı için inşa edildiler ki onlar ile menfaatlensinler. (Aynı eser 5/244)

 

Devam edecek.....

Çarşamba, 02 Haziran 2010 13:33 tarihinde güncellendi
E-posta Yazdır PDF

Kabir Ziyareti Delilleriyle


uhud.jpgSon zamanların en çok inkar edilen hususlardan biri de kabir ziyaretidir. Bu hususta elimizdeki Şamile Külliyesinden yaptığımız taramada 1088 adet çeşitli veya benzer rivayetleri elde ettik. Bunlardan bazılarını arapça olarak sitemize yerleştirdik ki, inkarcılarda şayet biraz ilim varsa bakarla da asıl ibareleri gözleriyle görürler, belki insaf ederler. Değilse siz ehli sünnet kardeşlerimiz de ibarelerin delillerin aslını görün ve itikadınız sağlamlaşsın, ağzınızla birkaç kelime söyleyin veya sitemizin (bültenimizin) adresini verin de islama hizmet edelim, milletin aldatılmasına mani olalım.

الآثار لأبي يوسف - ج 1 / ص 423

عن علقمة بن مرثد عن ابن بريدة عن ابيه رضى الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم انه قال كنا نهيناكم   عن ثلاث عن زيارة القبور فزوروها فقد اذن لمحمد صلى الله عليه وسلم في زيارة قبر امه

المغني لابن قدامة المقدسي - (ج 10 / ص 349)

وقال على بن سعيد : سألت أحمد عن زيارة القبور تركها أفضل عندك أو زيارتها ؟ قال : زيارتها وقد صح عن النبي ـ صلى الله عليه وسلم ـ أنه قال : ( كنت نهيتكم عن زيارة القبور , فزوروها فإنها تذكركم الموت ) رواه مسلم والترمذي بلفظ : " فإنها تذكر الآخرة " .

المغني لابن قدامة المقدسي - (ج 10 / ص 350)

وإذا مر بالقبور أو زارها استحب أن يقول ما روى مسلم , عن بريدة قال : ( كان رسول الله ـ صلى الله عليه وسلم ـ يعلمهم إذا خرجوا إلى المقابر فكان قائلهم يقول : السلام عليكم أهل الديار من المؤمنين والمسلمين , وإنا إن شاء الله بكم للاحقون نسأل الله لنا ولكم العافية )

المغني لابن قدامة المقدسي - (ج 10 / ص 351)

قال : ولا بأس بالقراءة عند القبر , وقد روى عن أحمد أنه قال : إذا دخلتم المقابر اقرءوا آية الكرسي وثلاث مرات قل هو الله أحد ثم قل : اللهم إن فضله لأهل المقابر

المغني لابن قدامة المقدسي - (ج 10 / ص 352)

وقد روى عن النبي ـ صلى الله عليه وسلم ـ أنه قال : ( من دخل المقابر فقرأ سورة يس خفف عنهم يومئذ , وكان له بعدد من فيها حسنات ) وروى عنه عليه السلام ( من زار قبر والديه أو أحدهما فقرأ عنده أو عندهما يس غفر له ) .

المغني لابن قدامة المقدسي - (ج 10 / ص 353)

الله تعالى : { والذين جاءوا من بعدهم يقولون ربنا اغفر لنا ولإخواننا الذين سبقونا بالإيمان } [الحشر: 10]. وقال الله تعالى : { واستغفر لذنبك وللمؤمنين والمؤمنات } [محمد: 19]. ( ودعا النبي ـ صلى الله عليه وسلم ـ لأبي سلمة حين مات ) وللميت الذي صلى عليه في حديث عوف بن مالك , ولكل ميت صلى عليه ولذي النجادين حتى دفنه وشرع الله ذلك لكل من صلى على ميت ( وسأل رجل النبي ـ صلى الله عليه وسلم ـ فقال : يا رسول الله إن أمي ماتت فينفعها إن تصدقت عنها ؟ قال : نعم ) رواه أبو داود

المغني لابن قدامة المقدسي - (ج 10 / ص 354)

( وقال للذي سأله إن أمي ماتت , وعليها صوم شهر أفأصوم عنها ؟ قال : نعم )

وهذه أحاديث صحاح وفيها دلالة على انتفاع الميت بسائر القرب لأن الصوم والحج والدعاء والاستغفار عبادات بدنية , وقد أوصل الله نفعها إلى الميت فكذلك ما سواها مع ما ذكرنا من الحديث في ثواب من قرأ  يس , وتخفيف الله تعالى عن أهل المقابر بقراءته

 و روى عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده ( أن رسول الله ـ صلى الله عليه وسلم ـ قال لعمرو بن العاص : لو كان أبوك مسلما , فأعتقتم عنه أو تصدقتم عنه أو حججتم عنه , بلغه ذلك )

سنن النسائي (المجتبى) - (ج 4 / ص 133)

أخبرني محمد بن آدم عن بن فضيل عن أبي سنان عن محارب بن دثار عن عبد الله بن بريدة عن أبيه قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم نهيتكم عن زيارة القبور فزوروها

سنن النسائي (المجتبى) - (ج 4 / ص 134)

[ 2034 ] أخبرنا قتيبة قال حدثنا محمد بن عبيد عن يزيد بن كيسان عن أبي حازم عن أبي هريرة قال زار رسول الله صلى الله عليه وسلم قبر أمه فبكى وأبكى من حوله وقال استأذنت ربي عز وجل في أن أستغفر لها فلم يؤذن لي واستأذنت في أن أزور قبرها فأذن لي فزوروا القبور فإنها تذكركم الموت

السنن الكبرى للبيهقي - (ج 21 / ص 382)

قالت كان رسول الله صلى الله عليه وسلم كلما كان ليلتها من رسول الله صلى الله عليه وسلم يخرج من آخر الليل إلى البقيع فيقول السلام عليكم دار قوم مؤمنين وآتاكم ما توعدون غدا مؤجلون وإنا إن شاء الله بكم لاحقون اللهم اغفر لأهل بقيع الغرقد

بلوغ المرام من أدلة الأحكام لابن حجر - (ج 1 / ص 495)

592- وَعَنْ أَنَسٍ - رضي الله عنه - قَالَ: " شَهِدْتُ بِنْتًا لِلنَّبِيِّ - صلى الله عليه وسلم - تُدْفَنُ , وَ رَسُولُ اَللَّهِ - صلى الله عليه وسلم - جَالِسٌ عِنْدَ اَلْقَبْرِ، فَرَأَيْتُ عَيْنَيْهِ تَدْمَعَانِ " رَوَاهُ اَلْبُخَارِيّ ُ 

القراءة عند القبور لأبي بكر بن الخلال - (ج 1 / ص 2)

حدثني عبد الرحمن بن العلاء بن اللجلاج ، عن أبيه ، قال : إني إذا أنا مت ، فضعني في اللحد ، وقل : بسم الله ، وعلى سنة رسول الله ، وسن علي التراب سنا ، واقرأ عند رأسي بفاتحة الكتاب وأول البقرة وخاتمتها  فإني سمعت عبد الله بن عمر يقول ذلك

القراءة عند القبور لأبي بكر بن الخلال - (ج 1 / ص 3)

مولى آل سعد بن أبي وقاص قال : سمعت عطاء بن أبي رباح المكي ، قال : سمعت ابن عمر ، قال : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : « إذا مات أحدكم فلا تجلسوا ، وأسرعوا به إلى قبره ، وليقرأ عند رأسه بفاتحة البقرة ، وعند رجليه بخاتمتها في قبره »

القراءة عند القبور لأبي بكر بن الخلال - (ج 1 / ص 5)

4 - أخبرني العباس بن محمد بن أحمد بن عبد العزيز ، قال : حدثنا جعفر بن الحسين النيسابوري ، عن سلمة بن شبيب ، قال : « أتيت أحمد بن حنبل فقلت له : إني رأيت عفان يقرأ عند قبر في المصحف ، فقال لي أحمد بن حنبل : ختم له بخير »

القراءة عند القبور لأبي بكر بن الخلال - (ج 1 / ص 6)

5 - أخبرني الحسن بن الهيثم البزاز ، قال : « رأيت أحمد بن حنبل يصلي خلف رجل ضرير يقرأ على القبور

القراءة عند القبور لأبي بكر بن الخلال - (ج 1 / ص 10)

9 - أخبرني أبو يحيى الناقد ، قال : سمعت الحسن بن الحر ، وهو يقول : « مررت على قبر أخت لي ، فقرأت عندها تبارك لما يذكر فيها ، فجاءني رجل فقال : إني رأيت أختك في المنام تقول : جزى الله أبا علي خيرا ، فقد انتفعت بما قرأ »

القراءة عند القبور لأبي بكر بن الخلال - (ج 1 / ص 11)

10 - أخبرني الحسن بن الهيثم ، قال : « كان خطاب يجيئني ويده معقودة فيقول : إذا وردت المقابر فاقرأ قل هو الله أحد ، واجعل ثوابها لأهل المقابر »

القراءة عند القبور لأبي بكر بن الخلال - (ج 1 / ص 12)

11 - أخبرني الحسن بن الهيثم ، قال : سمعت أبا بكر بن الأطروش ابن بنت أبي نصر التمار ، يقول : « كان رجل يجيء إلى قبر أمه يوم الجمعة ، فيقرأ سورة يس ، فجاء في بعض أيامه فقرأ سورة يس ، ثم قال : اللهم إن كنت قسمت لهذه السورة ثوابا فاجعلها في أهل هذه المقابر ، فلما كان في الجمعة التي تليها ، جاءت امرأة فقالت : أنت فلان بن فلانة ؟ قال : نعم ، قالت : إن بنتا لي ماتت ، فرأيتها في النوم جالسة على شفير (1) قبرها ، فقلت : ما أجلسك هاهنا ؟ فقالت : إن فلان بن فلانة جاء إلى قبر أمه فقرأ سورة يس ، وجعل ثوابها لأهل المقابر ، فأصابنا من روح ذلك ، أو غفر لنا أو نحو ذلك »

 

Cumartesi, 04 Nisan 2009 13:26 tarihinde güncellendi

Sayfa 3 - 6

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.