Hak ile kaza farzların en kuvvetlisidir, ibadetlerin en fazilet-lisidir. Kazaya ehil olan, şehadete ehil olandır. Ehliyet şartı, şehadetin ehliyet şartlarıdır. Fasık, kaza’ya ehildir. Fasığı taklid (tayin) sahihtir. Fasığın şehadetini kabul etmek sahih olduğu gibi. Göreve tayin edilmemesi vacibtir.
Adil olan kadı fasık olsa, azledilmeyi hak eder. Zahir mezhebte azledilmiş olmaz. Ulemamız bu görüş üzeredir. Şayet kadılığı rüşvetle elde etse, kadı olmaz. Fasık, müftü olmaya uygundur. Denildi ki hayır uygun değildir.
Kâdı’nın öfkeli,
katı, cebbar, inatçı olması uygun değildir.
Kendisine dininde,
iffetinde, aklında, salahında, anlayışında, sünneti bilmesinde,
eserleri bilmesinde, fıkıh vecihlerini bilmesin-de güvenilir olması
gerekir. Müftü de aynıdır. İçtihad, evla olması şartıdır.
Cahili (Kendisi müçtehid olmayıp başka müçtehidin fetvasıvla amel eden alimdir.) tayin sahihtir. Fakat daha kadir ve evla olan seçilir.
Zulmünden korkulan, hükmü yerine getirmekle kaim olmak-tan aciz
olmasından korkanı tayin etmek mekruhtur. Nefsine, kadılığın farzını
eda etmesine güveneni tayin etmekte beis yoktur. Kime kaza teayyün
ederse onun üzerine farz olur. Kazayı talep etmez, istemez. Zalim
sultanın kadıyı tayin etmesi caizdir. Bağilerden tayini caizdir. Ancak
hak ile hükmü yerine getirmek mümkün olmazsa müstesnadır.
Zahiri bir oturuşla hüküm için mescidde oturur. Cami evladır. Kendi
evinde otursa ve içeri girmeye izin verse bunda beis yoktur. Hediye
kabul etmez, ancak yakınından veya hediyeleşmek adeti olandan
müstesnadır. Eğer ikisi arasında düşmanlık yoksa, ve normal adetini
geçmezse.
Umumi davetlerde hazır olur, hususi davetlerde bulunmaz. Bu, kendisi
bulunmazsa hazırlanmayacak olan ziyafettir. Cenazelerde hazır olur,
hasta ziyaretinde bulunur. Mütercim edinir, adaletli katip tutar.
İki hasım arasında oturmakla, dönmekle, bakmakla eşitlik yapar. Tekine
sevinç göstermez, ona işaret etmez, ona ziyafet çekmez. Onun yüzüne
gülmez. Onunla şakalaşmaz. Ona delilini telkin etmez.
Hüküm meclisinde alışveriş yapmaz. Mizah yapmaz. Ona bir keder veya
uykusuzluk veya gazab veya açlık veya susuzluk veya bir ihtiyaç arız
olursa, hüküm vermekten geri durur.
İki hasım huzuruna gelince dilerse her ikisine “Davanız nedir” der, dilerse susar. Hasımların biri konuşunca diğerini susturur.
Kendisi müçtehid olmayıp başka müçtehidin fetvasıvla amel eden alimdir.
< Önceki | Sonraki > |
---|