.

.

E-posta Yazdır PDF

Fıkıh ilmi ve mevzuu -7

medyum-33.jpgSihir: Bir ilimdir ki, ondan nefsâni bir meleke hasıl olur ve o meleke ile gizli birtakım sebeblere dayanan garip fiiller yapılabilir. Bîrîzâde'nin «el-İzâh» haşiyesinde, «Şumunnî, sihri öğrenmek ve öğretmek haramdır demiştir», ibaresi vardır.
Ben derim ki: Bu mutlak sözün iktizası sihrin müslümanlardan zararı defi için öğrenilmesinin bile haram olmasıdır.
Zağferânî şerhinde şöyle deniliyor: «Bize göre sihrin vücudu, tesavvuru ve eseri haktır.
«Zahiretü'n-Nâzır adlı eserde beyan edildiğine göre ehli harp olan kâfirin sihrini bozmak için sihir öğrenilmesi farz; karı ile kocayı birbirinden ayırmak için öğrenilmesi haram; aralarını yatıştırmak için öğrenilmesi mubahdır.» Tahtavî bu sözü «el-Muhit» den rivayet eden bir zattan naklettikten sonra «Muhit'te şu da vardır:
Hadisde tivele'den de nehiy buyurulmuştur. Tivele “kadını kocasına sevdirmek için yapılan büyüdür.” demiştir.
Ben derim ki: Tivele'nin haram olduğu, «el-Hâniyye» nâm eserde tasrih edilmiştir. İbn-i Vehbân onun illetini beyan ederken, tivele, sihrin bir nevidir, demiştir. İbn-i Şıhne, «Bunun mukte zâsı bu işin sadece âyet yazmaktan ibaret olmamasıdır, belki onda ziyade bir' şey vardır.» diyor.
Fethü' kadir'de sihir yapanın ve zındıkın tevbesinin kabul edilmeyeceği beyan edilmiştir. Binaenaleyh sihir yapanın öldürülmesi vacipdir. Fesad için çalışması sebebiyle kendisinden tevbe de istenmez. Ama itikadında küfrü icap eden bir şey yoksa mucerred/sırf bu işi yapdığından dolayı katli vacip olmaz.
«Tebyinü'l-Meharim» adlı eserde İmam Ebu Mansur'dan naklen şöyle denilmiştir: «Sihir yapan kimse alel'ıtlak kâfirdir, demek hatadır. İşin hakikatini araştırmak icap eder. Eğer sihirde imanın şartlarından birini inkâr varsa küfürdür. yoksa küfür değildir.»
Ben derim ki: Filhakika Malikilerden İmam Karâfi küfür olan sihirle küfür sayılmayan sihir arasında fark olduğunu söylemiş ve bu babda sözü hayli uzatmıştır. İsteyenler «Cevhere» şerhi «Lakkani-i-Kebîr'in sonlarına müracaat edebilirler. Bu meseleyi Allâme İbn-i Hacer'in «el-İlâm fi Kavatıi'l-İslâm» adlı eserinden de mütalâa edebilirler.
Hâsılı şudur ki: «Sihir üç nev'e şâmil bir cins ismidir.
Bunların birincisi simya'dir. Simyâ, yerin hassalarından olan hususi içyağ gibi şeylerden terkip edilen yahud hususî kelimelerden meydana getirilen bir şeydir ki, bu kelimeler beş duygunun veya beş duygudan birinin hakikî vücudu olan bir şeyi yahud sırf hayalî olan bir yiyeceği, koklanan bir nesneyi veya başka bir şeyi anlamasını gerektirir.
İkincisi: himya'dır. Bu da aynı şeyi gerektirirse de yerin hassalarına değil, gök cisimlerinin eserlerine izafetle yapılır.
Üçüncüsü: bazı hakikatların hassalarıdır. Meselâ, yedi taş alınarak bir nevi köpeğe atılır. Köpek ağzı ile taşı kapınca o taş bir suya atılır. Bu süretle taşlar bitince su istenilen kimseye içirilir ve içen kimsede hususi birtakım eserler görülür. İşte sihrin üç nev'i bunlardır ki, bazıları küfür sayılan söz, itikad veya fiil ile, bazıları da taş atmak gibi küfür sayılmayan şeylerle yapılır. Sihir yapanların kitaplarında birçok fasılları vardır. Ve her sihir denilen şey küfür değildir. Çünkü sihir sebebiyle bir kimseyi tekfir, onun zararından dolayı değil, yapdığı işin küfür olmasındandır.
Meselâ, yıldızların Allah olduğuna itikad eder, yahut Kur'an'a ihanette bulunur veya küfrü icap eden bir söz söyler». İbn-i Hacer'in bu beyanâtı İmam Ebu Mansur Mâturidî'nin sözüne muvafıktır.
Sonra sihir yapan kimseye mutlak surette kâfir denilememe sinden onun öldürülmemesi lâzım gelmez. Zira yukarıda görüldü ğü vecihle onun öldürülmesi fesada çalıştığı içindir. Yaptığı sihirle başkalarına zarar verdiği sabit olursa - velev ki küfrü icap etmeyen bir şeyle yapmış olsun- şerrinden kurtulmak için öldürülür. Nitekim insan boğanlarla yol kesenler de öldürülürler

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.