O zamanlar Efendi Haretleri (k.s.) genç ve dinç idi, sakalı şerifi
siyah idi. Gözlük kullanırdı. Ekserde namazları kendisi kıldırırdı,
kendisi yok iken Adapazarlı Mustafa efendi (Allah rahmet eylesin)
namazları kıldırır ve hatmi hoca yaptırırdı. O dönemde, cuma namazından
sonra da hatmi hoca olurdu.
Caminin
içi çok sade ve duvarlar kireçle boyanmış, mihrabında tekke havasını
andıran yeşil işlemeler vardı. sonra tamir edenler mermerleri
yerleştirdiler. yerler tahta döşeliydi, içerde minberin yakınlarında
odun sobası vardı. biz gençler ekserde namazları üst katta kılardık ve
ordan Efendi Hazretlerini (k.s.) temaşa ederdik.
Namaz
saflarının düzenlenmesinde çok dikkat edilirdi, hatta Efendi Hazretleri
kaamet bittikten sonra cemaate dönüp ön ve arka safların tam olarak
düzenlenmesiyle bizzat ilgilenirdi.
Namaz tesbihatı bitmeden camiden çıkmazdık; ancak çok mühim bir iş
olursa nadiren çıkan olurdu. Efendi Hazretleri yerinden kalkmadan
cemaat kalkmaz idı. Camiden çıkılırken ve içeriye girilirken hangi
ayakla olacağına çok dikkat ederdik, hatta Efendi hazretleri bu hususta
süzrekli ikaz yapardı. İçeriye sağ ayakla girilecek, çıkılırken sol
ayakla çıkılacak derdi.
Müezzinlik yapanlara cemaatin de iştirak etmesine de çok dikkat ederdi.
Bir kaç kere nasıl okunacağını ve sesli olmasını bizzat söylemiştir.
Namazlarımızı
Efendi Hazretlerinin kıldığı gibi kılmaya çalışırdık. Derviş fıkhını
mürşidinden alır denilmiştir. Onun gibi giyinmeye, yürümeye, yemeye ve
içme ye, sarık sarmaya dikkat ederdik. Abdestte önlük kullanırdık.
Pazartesi ve perşembe oruç tutmaya, işrak, teheccüd, kuşluk ve evvabin
namazlarını kılmaya dikkat ederdik. Derslerimizi işraktan evvel
bitirmeye önem gösterir idik. Sohbetlerinden bazı kısımları yazardık.
< Önceki |
---|