CAHİL MÜCTEHİDLER GRUBU
İnternet sahifelerinden
birinde karşımıza çıkan şu tablu bizi hayli şaşırttı. İyice tetkik ettikten
sonra yeni yetmelerden birkaçının, islam adına saçmaladığını anladık. Bu
gibilerine cevab vermeye değmez ama, başkalarını kandırmamaları için birkaç
hususu beyan etmek istedik. Önce yeni cühela grubunun yazısını okuyalım, sonra
cevabımızı veririz.
<<<Kur’andaki
Din Grubumuz, Türkiye'nin En Saygın Ünıversitelerinde Okuyan, Farklı Alanlarda
(İlahıyat, Sosyoloji, Psikoloji, Ekonomi, Politika, Mühendislik Vb.) Lisans,
Yüksek Lisans Ve Doktora Yapmış/Yapan Genç Kişilerden Oluşmaktadır. Eserlerimiz
Ortak Çalışma ların Ürünüdür.
Kuran'a Göre Namaz
Abdesti Nasıl Alınır?
Kuran'da Abdest, Sadece
Ve Sadece Namazın Bir Şartı Olarak Anlatılır. Ayrıca Camiye Girerken, Kuran
Okurken, Namaz Dışındaki Her Hangi Bir İbadet İçin Abdestin, Ve De Boy
Abdestinin (Gusül) Alınmasına İhtiyaç Yoktur. Kuran'da Abdest Ve Boy Abdesti
Birazdan Vereceğimiz İki Ayette Geçer. Bu İki Ayet Dışında Kuran'da Abdest Ve
Boy Abdesti İle İlgili Hiçbir Ayet Yoktur. Yani Abdest Ve Boy Abdestinin Ne
Yapmamız İçin Gerektiği, Ne Zaman Gerektiği, Su Olmazsa Ne Yapılacağı Sadece Bu
İki Ayetten Anlaşılacaktır.
Ey İman Edenler! Namaza
Kalktığınızda; Yıkayınız: Yüzlerinizi Ve Dirseklere Kadar Ellerinizi.
Sıvazlayınız: Başınızı Ve Topuklara Kadar Ayaklarınızı. Eğer Cünüp İseniz
Temizlenin. Eğer Hasta Veya Yolculukta İseniz, Veya Biriniz Ayak Yolundan Geldi
İse, Ya Da Kadınlara Dokunduysanız, Ve De Su Bulamamışsanız: Temiz Bir Toprakla
Yüzünüzü Ve Ellerinizi Sıvazlayın. Allah Size Zorluk Çıkarmak İstemez. Allah
Sizi Temizlemek Ve Üzerinizdeki Nimetini Tamamlamak İstiyor. Umulur Ki;
Şükredersiniz. Maide Suresi 6
Ey İman Edenler! Sarhoş
İken Ne Söylediğinizi Bilinceye Kadar, Cünüp İken De Yolculuk Hali Müstesna
Yıkanıncaya (Gusül Edinceye, Boy Abdesti Alıncaya) Kadar Namaza Yaklaşmayın.
Eğer Hasta Veya Yolculuktaysanız, Biriniz Ayak Yolundan Gelmiş, Yahut Kadınlara
Dokunmuş Da Su Bulamamışsanız, Temiz Bir Toprakla Teyemmüm Edin: Yüzlerinizi Ve
Ellerinizi Sıvazlayın. Allah Affedici, Bağışlayıcıdır. Nisa Suresi 43
Gusül Abdesti Nedir Ve Ne Şekilde Alınır?
Gusül Abdesti Yıkanmaktan İbarettir. Bir Şekli
Ve Sıralaması Bulunmamaktadır. Eşler Arası Cinsel İlişkide Bulunma Hali Sonrası
Alınması Gerekli Olan Bir Abdesttir.Cinsel Temas Olmadan Sperm Akması Gusül
Abdest Almayı Gerektiren Bir Durum Değildir. Maide Suresi Ayet 6’da Açıkça Eğer
Cünup İseniz Yıkanın Diye Buyurulmaktadır. Yani Yıkanmaktan Ne Anlaşılıyorsa O
Yapılmalı. Bir Anne Çocuğuna Çok Kirlisin Gir Hemen Yıkan Dese Çocuk Ne Şekilde
Yıkanacağını Önce Hangi Elini Ayağını Temizleyeceğini Sormaz. Suyun Altına
Girer Ve Temizlenir. Ayette Sadece Yıkanın Demektedir. Detaya Ve Ayrıntıya
Gerek Yoktur. Gerekse Namaz Abdestinde Olduğu Gibi Ayrıntı Verilirdi. Halk
Arasındaki Ve Bazı Din Kitaplarındaki Tarifler Gereksiz Yere Detaylandırmak Ve
Ayrıntıya Boğmaktan Başka Bir İşe Yaramayan Uygulamalardır.>>>
Ya işte cahiller grubunun sözü böyle, siz de
boşuna yere nasıl yıkanacağız, ne sebebten dolayı yıkanacağız, uykudan uyanınca
üzerimizde ıslaklık bulursak yıknacakmıyız yıkanmıyacakmıyız, niyet
alacakmıyız, yıkama sırasına nerden başlayacağız, teyemmüm için hangi maddeleri
kullanabiliriz, nasıl teyemmüm alırız v.s. pek çok meseleyi boşuna
kurcalamışsınız…. Başka işiniz yokmu ! şu cühela grubuna sorun, size Kur’ana
göre açıklasınlar, teferuata girmeyin, yorulmayın.
Evet kardeşlerimiz, işin ne derece vahim
olduğunu anladınız mı acaba! Adamlar her şeyi Kur’an meali ile çözmeye
çalışıyorlar, içlerinde bi tane ilahiyyat bozuntusu var, diğerlerinin islami
ilimlerle alakalsı olmayan kişiler, uyanık tilkiler. Ama uyanık tilki, iki
ayağından tuzağa tutulurmuş. Bunların sözüne bakarsan, belki yirmi yerden
yakalanmışlar. Meselâ:
1-
Okudukları mealleri sayfalarına yazmışlar: 1-
Yaşar Nuri Öztürk 2- Edip Yüksel 3- Ali
Bulaç 4- Süleyman Ateş
2- Bu meal
sahiplerinin ne tip kişilikli oldukları herkesç4e malumdur. Akılları ile
Kur’anı tercüme eden yenilikçi reformcu kişilerdir. İslam ümmeti için itibarı
olmayan kişilerdir.
3- Meseleleri
sadece Kur’an mealiyle çözmeleri. Hadisi şeriflere, ashabın uygulamalarına ve
mezheblere itibar etmemeleri.
4- Kur’anda
abdestin ve guslün sadece yıkamak ve mesh etmekle bildirildiği, sadece namaz
için abdest almanın farz olduğu, veya hanımı ile birlikte olma neticesinde
gerektiği bildirilmiştir. Diğer konulara temas edilmemiştir ve onların
açıklaması da Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e havale edilmiştir.
5- Abdestte
yıkamanın nereye kadar olacağı sınırı, Kur’an lafızlarının zahiri ile anlaşılm amaktadır.
6- Guslün
sadece cinsel ilişkiden dolayı olacağını Kur’an sınırlamamaktadır.
7- Kur’an,
sizini için örnekolan bir resul geldiğini haber vermektedir.
8- Resulullaha
tabi olmanın, Allahu teala’ya itaat olduğunu yine Kur’an bildirmektedir.
9- Resulullah
sallallahu aleyhi ve sellem, “Benden gördüğünüz gibi nasıl kılarsam öyle
namazınızı kılınız” buyurmuştur.
10- “Su, sudandır” buyurmuştur.
11- “Ses ve koku olmadıkça namazından dönme”
buyurmuştur.
12- “Ayaklarına suyu ulaştırmayanlara veyl/azab
olsun” buyurmuştur.
13- Çocuk buluğa erişince yıkanması gerektiğini
Kur’an söylemiyor, hadisi şerif beyan ediyor.
14- “Sünnet mahallinin duhulü ile, her ikisine de
yıkanmanın gerektiğini Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem haber vermiştir.”
15- Bütün fıkıh kitablarında abdest ve guslün
gerektiği maddeler sayılmıştır. Bunlar içinde sizin dediğiniz sadece iki şey
var, namaz için abdest ve karı-koca arasında münasebetle cünüp olma. Bu
ikisinden başka birsürü husus abdesti ve cünüb olmayı gerektirirken, sizin gibi
modern müçtehidlere göre teferruata girmemek için iki maddeyle mi temizlik
yapılacak. O halde avrupalı necisler gibi yatağa ayakkabıyla giren, suyla
tesadüfen yıkana bir toplum mu olacağız?
Bu ve benzeri ouların cevabını sizin gibi
cüheladan beklemiyoruz, fıkıh kitablarımız bunları beyan etmiştir. Biz sadece
abdesti ve guslü gerektiren hususları aktaralım:
Mülteka:
ABDESTİ BOZAN ŞEYLER
Abdesti bozan şeyler: İki yoldan (ferç ve zeker)
birinden yel hariç bir şeyin çıkması. Bedenden bir necasetin çıkması, eğer
kendi kendine, temizlik hükmü kendisine ulaşan mevzıya kadar akarsa (abdesti)
bozar. [1]
Ağız dolusu kusmak, isterse bu kusulan şey yemek, su, safra, katılaşmış
kan olsun. Mutlak olarak (kafadan inen veya mideden gelen)
balgam bozmaz. İmamı Yusuf mideden yükselen de ihtilaf etti. (Onun bozduğunu
söyledi.)
Akan kanda ve irinde, tükürüğe eşit olması şartı koşuldu, ağız dolusu
olması (şart) değil; İmamı Muhammed bu hükme muhalefet
etti. (Kan tükürüğe eşit olunca onun rengini sarartır, abdest bozulur.)
İmamı Muhammed rahmetullahi aleyh, azar azar kusulanı toplamakta,
sebebin aynı olmasına itibar etti. İmamı Yusuf rahme-tullahi aleyh, (kusulan) meclisin bir olmasına itibar etti.[2]
Hades olmayan şey, necaset değildir. [3]
Delilik, sarhoşluk, baygınlık, ruku’ ve secdeli olan namazda baliğ olan
kişinin gülmesi, mübaşere-i fahişe[4],
bu son mesele İmamı Muhammed’in hılafına olduğu haldedir. (Abdest bozulur.)
Yan yatanın, dizlerine ve ellerine dayananın veya dayandığı şey alınınca
düşecek olanın uykusu (abdesti bozar.)
Ayakta olanın, oturanın, ruku edicinin, secde edicinin uykusu abdesti
bozmaz. Yaradan çıkan kurtçuk, yaradan düşen et parçası, tenasül organına ve
kadına dokunmakla da abdest bozulmaz. [5]
GUSÜL NE İLE LAZIM OLUR?
Uykuda olsa bile yerinden (sulbten) ayrılma
anında şehvetli ve atılgan olan meninin inmesiyle gusül farz edildi. Dışarı
çıkma anında şehvetli olması şart değildir. Bu fetva, imamı Ebu Yusuf’un
hılafına olduğu halde böyledir.
Uykudan uyanınca kişi ihtilamı hatırlamasa da (bedeninde, elbisesinde, yatağın-da) yaşlık görmesiyle -isterse bu
mezi [6]
olsun-, İmamı Yusuf’un hılafına (olarak) gusül yine farz olur.
Sünnet miktarı (zekerin), diri olan kişinin (insanın-hanımın),
ön veya arka mahallinden girdirilmesiyle meni gelmese de, yapan ve yapılan
üzerine gusul farzdır. Hayız kesilmesinde, nifas bitiminde (yine gusül
farzdır.)
GUSLÜ İCAB ETTİRMEYEN ŞEYLER:
Mezi ve medi inmesiyle, ıslaklık görülmeden olan ihtilam (sırf rüyalanmak) sebebiyle, meni gelmeden hayvana veya ölüye yapılan
duhul ile gusül icab etmez.
BU HÜKÜMLERİN DAYANDIĞI DELİLLER:
Yukarda zikredilen maide suresinin 6. ayeti:
“Ey iman edenler! Namaz kılmaya
kalktığınız za- man yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başları- nızı
meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy
abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz
tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî bir- leşme
yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsa nız temiz toprakla teyemmüm edin de
yüzünüzü ve (dirsek lere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size her
hangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan
ettiği) nimetini tamamla mak ister; umulur ki şükredersiniz.”
Ve Nisa suresi 43. ayeti kerime:
“Ey iman edenler! Siz sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye
kadar- cünüp iken de -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza
yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde bulunursanız, yahut
sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahut kadınlara dokunup da (bu
durumlarda) su bulamamışsanız o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin:
Yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz Allah çok affedici ve
bağışlayıcıdır.”
HADİSİ ŞERİFLER:
Maide 6. ayetin
tefsirinde şu hadisi şerif Buhari’de abdest babında zikredilmiş:
Resulullah sallallahu
aleyhi ve sellem abdesti beyan etti ve azalarını birer kere yıkadı, sonra
ikişer kere yıkamakla sonra üçer kere yıkamakla abdest aldı. Üç üzerine
artırmadı. Bunun üzerine ilim ehli, abdestte israf etmeyi ve Resulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in fiilini ileri geçmeyi mekruh gördüler.
Ebu Hureyre’nin r.a.
rivayetiyle Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu
bildirildi: “Hades yapıp ta abdest almayanın namazı kabul olunmaz.” Hadremut beldesinden olan biri Ya Eba
Hureyre! Hades nedir? Diye sorunca;
Ebu Hureyre r.a. :
Yellenmektir, dedi.
Abbad ibni Temim, o da
amcasından rivayetle kendisi namazda bir şey bulan kişi hakkında sordu:
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Dönmesin, taki ses işitene
veya koku bulana kadar.”
Sahihi Müslim:
Resulullah sallallahu
aleyhi ve sellem buyurdu: “Sizden birinin namazı, hades yapıp abdest
almadıkça kabul olunmaz.”
Osman ibni Affan r.a. abdest suyu istedi ve
abdest aldı. Avuçlarını –ellerini- üç kere yıkadı, sonra mazmaza ve istinşak
yaptı, sonra yüzünü üç kere yıkadı, sonra sağ elini bunun gibi yıkadı, sonra
sol elini bunun gibi yıkadı, sonra başını mesh etti, sonra sağ ayağını yan
topuklarına kadar üç kere yıkadı, sonra solayağını bunun gibi yıkadı, sonra
şöyle dedi:
Gördüm ki Resulullah
sallallahu aleyhi ve sellem şu aldığım abdest gibi abdest aldı. Sonra
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Şu aldığım abdest gibi kim
abdest alırsa, kalkıp nefsine vesvese vermediği halde iki rekat namaz kılarsa,
geçmiş bütün günahları affedilir.”
Alimler derki: Şu abdest, kişinin
namaz için aldığı abdestin en mükemmel olanıdır.
Muvatta’:
Mü’minlerin annesi
Aişe’den r.anha şöyle rivayet edildi: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem
cünüplükten yıkandığı zaman, evvela ellerini yıkamakla başlardı. Sonra namaz
için olan abdest gibi abdest alırdı. Sonra parmaklarını suya sokup onunla
saçlarının diblerini hilallerdi. Sonra başı üzerine elleriyle üç avu şuyu
dökerdi. Sonra cildinin bütünü üzerine suyu dökerdi.
Resulullah sallallahu
aleyhi ve sellem’in zevcesi Aişe r.a. validemiz, Osman ibni Affan ve Ömer ibni
Hattab r.anhum şöyle derlerdi: İki sünnet mahalli buluşunca muhakkak gusül
vacib olur.
Ebu Musa el Eş’ari r.a
Aişe validemize r.anha gelip utandığını bildirerek bir şey sormayı istemiş.
Aişe validemiz de utanmadan mü’minlerin annesine bunu sorabileceğini ifade
etmiş. Bunun üzerine Musa el Eş’ari r.a. şöyle dedi: Kişi hanımına isabet
(cima) eder ve zekeri söner de meni gelmez. (Bu durumda ne gerekir?)
Aişe validemiz r.anha:
sünnet mahalli sünnet mahallini geçerse gusül gerekli olur.
Ebu Musa el Eş’ari r.a.
dediki: Senden sonra bu hususta, ebediyyen kimseye sormayacağım.
Ebu Talha’nin hanımı
Ümmü Süleym r.anhuma, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e glip dediki: Ya
Resulellah! Allahu teala hakkı açıklamaktan utanmaz. Acaba kadın üzerine,
ihtilam olunca gusül gerekli olurmu?
Buyurdu: Evet, suyu
(meniyi) görünce.
Şimdi geride geçen
hadisi şeriflere baktığımız zaman, ayeti kerimede sadece belli hususlarla
zikredilen abdest ve gusül, şu ve daha zikredemediğimiz rivayetlerde Efendimiz
sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabını, ne kadar çok teferruatı uyguladığı ve
tavsiye ettiği anlaşılmaktadır. Bu kadar teferruatı sadece Kur’an lafızlarına
sıkıştırmak, zahir lafızlarla yetinip islamı dar kalıb içine hapsederek
insanları sorumsuzluğa itiklemek, asla akıllı bir müslümanın işi olamaz. Zira
dinimiz son derece mükemmeldir, kemale ermiş olarak bize bırakılmıştır, bunun
tamamlanması Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem olmaksızın asla mümkün
değildir.
Zira “Ben, güzel
ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” Buyurmakla, bu dinin tamam olması,
mutlaka tatbik eden bir numune olmasını gerektirmektedir.
Ayeti kerimede “Resul
size neyi getirmişse onu alın, neyden yasaklamışsa onu terk edin.” Buyrulmakla,
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in konumunu ve önemini beyan etmektedir.
O halde peygamberi olmayan, bizzat tatbik edilerek gösterilmeyen bir din, din olarak kemale ermiş değildir. Bunu iddia edenlerin dinleri son derece noksan belki de din adına Kur’an adına sapmak ve saptırmaktan başka bir şey olmaz.
Baş tarafta beyan ettiğimiz gibi bir gurub oluşturlmuş ve içlerinde mühendis, sosyolog, siyasetçi, mühendis gibi kişilerin bulunması da en büyük fecaat. kur'anı anlamak ve anlatmak bunlara mı kalmış? Ulema nerde, diyanet nerde?
Bu gibi yanlış yola düşenlerin şerrinden, Mevla teala bizleri muhafaza eylesin..
[1] Temizlik mevzısı, bütün bedenin dışıdır, zira gusülde
bütün beden temizlenir. Ayrıca ağız ve burun da yıkanır. İşte bu mahallere
gelen kan, irin gibi bir akıntı abdesti bozar.
[2] Bu iki imamın sözüne göre bir yerde iken kişi kusarsa
bakılır, eğer aynı yerde durur ve kustuklarının toplamı ağız dolusu olursa Ebu
Yusuf’a göre abdesti bozulur. Eğer kusma sebebi (mide bulantısı) aynı olsa
fakat değişik yerlerde kusarsa ve toplamı ağız dolusu olursa bu defa İmamı
Muhammed’e göre abdesti bozulur. Bu ihtilafta İmamı Muham-med’in sözünün daha
sahih olduğu söylendi.
[3] Yani, abdest ve gusül gerektirmeyen şey necaset
sayılmaz. Bu kaide her şeyde geçer-li olmayıp ekserde böyledir. Mesela,
bayılmak abdesti bozar fakat necaset değildir.
[4] Mubaşere-i fahişe: Koca ile hanımı arasında fazlaca
oynaşmaktan dolayı bir ıslaklık hasıl olur, bu abdesti bozar. Meni çıkarsa
güsül de gerekir.
[5] Bu son iki meselede, Şafilere göre abdest bozulur.
[6] Meni, beyazımsı katı yapışgan bir sudur. Mezi,
ince beyaz bir sudur, şehvet anında çıkarsa abdest bozulur. Vedi, idrar
dökündükten sonra zorlamakla çıkan katı beyaz sıvıdır, atlamakla, yük
kaldırmakla da çıkar, guslü gerektirmez.
< Önceki | Sonraki > |
---|