.

.

E-posta Yazdır PDF

BUHARİNİN 2. HADİSİ ŞERİFİ - VAHİY

VAHYİN  BAŞLANGICI

 

Sahihi Buhari’de, ikinci olarak zikredilen hadisi şerifte, Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme vahyin nasıl geldiği beyan edilmiştir.

 

عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة أم المؤمنين رضي الله عنها

 

أن الحارث بن هشام رضي الله عنه سأل رسول الله صلى الله عليه و سلم فقال

 

يا رسول الله كيف يأتيك الوحي ؟ فقال رسول الله صلى الله عليه و سلم :(

 

أحيانا يأتيني مثل صلصلة الجرس وهو أشده علي فيفصم عني وقد وعيت عنه ما قال

 

وأحيانا يتمثل لي الملك رجلا فيكلمني فأعي ما يقول-

 

قالت عائشة رضي الله عنها ولقد رأيته ينزل عليه الوحي في اليوم الشديد البرد

 

فيفصم عنه وإن جبينه ليتفصد عرقا    (صحيح البخاري - 1 / 4)

Hişam ibni Urve babasından, o da mü’minlerin annesi Aişe’den -r.anha- rivayet ettiki Haris ibni Hişam r.a. Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme sorarak dedi:

Ya Resulellah! Sana vahiy nasıl gelir.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

“Bazı kere bana çıngırak sesi gibi gelir. Bu, bana en şiddetli –ağır- gelenidir. Dediğini bellediğim halde iken benden ayrılır.

Bazı kere de melek bana insan suretinde şekillenir ve benimle konuşur. Dediğini bellerim.”

Aişe r.anha dediki: Muhakkak O’nun üzerine vahyin indiğini şiddetli soğuk günde görmüştüm, vahiy ondan ayrılınca mübarek şakakları ter akıtıyordu. (Buhari 1/4)

 

Bu hadisi şeriften çıkartılan hükümler:

1- Meleklerin varlığını bildirir.

2- Ashabı kiram r.anhum, Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme çeşitli hususlarda sorarlardı, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de onları toplar ve öğretirdi. Bir kısmı sorardı, diğer bir kısmı da ezberleyip diğerlerine tebliğ ederdi. İşte bu şekilde Allahu teala dinini kemale erdirmiştir.

3- Meleklerin diledikleri surete girmeye kadir oldukları da, bu hadisi şerifle anlaşılmıştır.

 

Vahyin Çeşitleri:

Vahiy üç türlü olur.

1- Kadim olan kelamı işitmekle. Musa aleyhisselamın işitmesi gibi. Hadisi şeriflerin beyanına göre Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de bu şekilde Kur’anı işitmiştir.

2- Melek vasıtasıyla gelen vahiy.

3- Kalbe atılan vahiy-mana.

Peygamberlerden gayrısına yapılan vahye ilham denir. Mesela arıya vahyedilmesi veya Musa a.s ın annesine vahyedilmesi veya meryem valideye ve annesine vahyedilmesi gibi. Bu gibi ilham Allah dostlarına da olur.

 

Vahyin geliş şekli-sureti yedi türlü olur:

1- Uykuda rüya şeklinde olur.

2- Çıngırak sesiyle gelir. Bu halde gelen ayetler ekserde azabla alakalıdır.

3- Kelamın kalbine atılmasıyla olur.

4- Meleğin ona insan suretinde görünmesiyle olur.

5- Cebrail a.s ın yaratıldığı surette, herbirinde yakut ve incilerin parıldadığı altıyüz kanatlı olarak ona görünmesiyle olur.

6- Allahu teala’nın O’nunla perde arkasından konuşmasıyla olur. Bu durum ya uyanıkken olur. Miraç gecesindeki gibi. Veya uyku halinde olur. Tirmizi hadisinde –Rabbşm bana bu gece en güzel surette geldi- bildrilidiği gibi.

7- İsrafil a.s ın görevlendirildiği ilk üç senelik dönem. O dönemde ilk olarak yahye alıştırlıdı. O vakitlerde gördüğü rüyalar gündüz çıkardı. Önünde etrafında nur parıltı görürdü, ses işitirdi. Kendisi de tenhada kalmak isterdi. Böylece vahye alıştırılmıştı. Daha sonra Cebrail a.s. görevi üstlendi.

 

Mesele:

* Bazı rivayetlerde ashabı kiram –deve iniltisi gibi- bir ses işittiklerini bildirdiler. Burda zikredilen -çıngırak sesi- olduğudur. bu iki rivayetin ziahı şöyledir: Ashabı kirama nisbetle deve iniltisi gibidir, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin işittiği çıngırak sesidir. Zira ashabı kiram aslını işitse belki dayanamazlardı.

* Cebrail a.s ın insan suretine girmesinde, ekserde Dıhyetul Kelbi r.a. suretinde gelirdi. Bu durumda o kişinin bedenine girmesi sakıncalı olmazmı? Denilirse; derizki orda başkasının bedenine gime yoktur, zaten bu caiz olmaz. Orda başkasının hoş suretinde görünmesi vardır. Bununla Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin yabancılığı olmamaktadır.

Aynı şekilde miraç gecesinde, Sidret-ul Münteha’yı geçince Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem yalnız kaldı, bu halde iken tanıdık bir sesle (Ebu Bekrin r.a. sesiyle) nida edildi : Ya Muhammed dur, Rabbin namazda. Bu hitabın tanıdık sesle yapılması, yanlızlığını ve ürpertisini yok etmektedir.

* Ashabı kiramın vahyin keyfiyyetinden sorması, inkar için değildi, belki hislerle idrak edilemeyeni anlayıp, nefislerinin mutmeinne olması içindi. Zaten verilen cevab neticesinde tatmin olmuşlar ve imanları müşahede derecesine ulaşmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.