HADİS-İ ŞERİFLER İLE SALÂVAT-I ŞERİFE’NİN FAZİLETİ
Fadâle bin Ubeyd radiyallahu anh'dan:
"Allah Resulü Sallallahü
aleyhi ve Sellem, Peygamber'e salatü selâm getirmeden dua eden bir adamın
duasını duydu ve şöyle buyurdu: 'Bu adam acele etti.' Sonra onu çağırtıp ona
veya başkasına şöyle dedi: 'Biriniz namaz kıldığında, Allah'a hamdü sena ile
başlasın, sonra Peygamber Sallallahü aleyhi ve Sellem'e salatü selâm getirsin,
ondan sonra istediği duayı yapsın'." Tirmizî
Ömer radıyellahü anh'dan, Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu,
"Dua gök ile yeryüzü arasında durur. Benim üzerime salatü selâm getirilmedikçe (Allah'a) yükselmez. Beni hayvanına binen adamın maşrapası yerine (alelade bir şey gibi) tutmayınız. Bana duanın başında, ortasında ve sonunda salatü selâm getirin!" Tirmizî
İbn Ebi Leylâ radıyellahü anh'dan:
"Bana Kâ'b bin Ucre rastladı
ve şöyle dedi: 'Sana bir hediye vereyim mi?' Peygamber Sallallahü
aleyhi ve Sellem
bizim yanımıza çıktı; dedik ki: 'Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl selâm
vereceğimizi
biliyoruz, fakat sana nasıl salâvat getireceğiz?' 'Şöyle deyin,' buyurdu:
اللَّهُمَّ
صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ ، وعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ
إبْرَاهِيمَ
، إنَّكَ حَمِيدٌ مَجيدٌ . اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ ، وعَلَى
آلِ مُحَمَّدٍ
، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إبْرَاهِيمَ ، إنَّكَ حَمِيدٌ مَجْيدٌ
'Allahümme salli alâ
Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ
salleyte alâ İbrâhîme. inneke Hamîdun Mecîd. Allahümme bârik alâ
Muhammedin ve
alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ Ibrâhîme. İnneke Hamîdun Mecîd'."
Mâlik
Ebû Humeyd es-Sâ'idî radıyellahü anh'dan:
Dediler ki: "Ey Allah'ın
Resulü! Sana nasıl salât edeceğiz?" "Şöyle deyin," buyurdu:
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ ، وَعَلَى
أَزْوَاجِهِ
وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إبْرَاهِيمَ ، وَبَارِكْ عَلَى
مُحَمَّدٍ
، وَعَلَى أزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ
إبْرَاهِيمَ إنَّكَ
حَميدٌ مَجِيدٌ
"Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihi ve zürriyetihi kemâ salleyte alâ İbrâhîme. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihi ve zürriyyetihi, kemâ bârekte alâ ibrâhîme. inneke Hamîdun Mecîd." Tirmizî
Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim bana bir kere salavat-ı şerife getirirse, Allah ona on salat eder, on günahını siler, on derece de yükseltilir." Nesâî
Ebû Talha radıyellahü anh'dan:
"Bir gün Peygamber Sallallahü
aleyhi ve Sellem yüzünde büyük bir sevinç ifadesiyle geldi. Dedik ki: 'Yüzünde
sevinç ifadesi
görüyoruz; hayırdır inşaallah.' Şöyle buyurdu:
'Bir melek geldi ve bana: 'Rabbînin sana selâmı var.' Diyor ki: Bir kimse sana bir kere selet ederse, ben ona on kere rahmet ederim. Sana bir kere selâm, ederse, ben ona on kere selâm ederim. Bu seni hoşnut etmez mî?'" Nesâî
İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Allah Resulü Sallallahü
aleyhi ve Sellem buyurdu:
"Kıyamet gününde bana en yakın olacak kişi, bana en çok salâtü selâm getirendir."
Ali radıyellahü anh'dan: Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:
"Yanında anıldığı halde bana
salâtü selâm getirmeyen kişi cimrinin ta kendisidir." Tirmizî
İbn Mes'ûd radıyellahü anh'dan:
Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu: "Allah'ın, yeryüzünde gezici melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını bana ulaştırırlar." Nesâî.
Abdullah bin Dînâr radiyallahu anh'dan:
"İbn Ömer'in, Peygamber Sallallahü aleyhi ve Sellem'in kabri başında durup, ona, Ebû Bekr ve Ömer'e salâvat getirdiğini gördüm." Malik
Muhammed bin Yahya bin Hibbân, babasından, o da
dedesinden: Bir
adam
dedi kî:
"Ey Allah'ın Resulü! Duamın
üçte birini sana yapayım mı?"
"Evet."
"Üçte ikisini?"
"Evet."
"Bütün dualarım senin
içindir" deyince, şöyle
buyurdu:
"öyleyse dünya ve ahiret saadetin için, Allah senin yanında olacak ve senin için yeterli olacaktır." Taberanî, Mu'cemu'l-Kebîr
Ammâr bin Yâsir radıyellahü anh'dan, Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:
"Allah kabrimde bir melek görevlendirmiş ve ona bütün mahlûkatının sesini duyma yeteneğini vermiştir. Kıyamete kadar kim bana salâtü selâm getirirse, onun ve babasının ismini de söyleyerek ‘falan oğlu filan sana salâtü selam getirdi’ diyerek onun o salâtü selâmını bana ulaştırır." Bezzâr
Enes radıyellahü anh'dan, Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:
"Kim bana bir kere salâtü
selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim bana on kere salât
getirirse Allah
ona yüz salât eder. Kim bana yüz salât-ü selâm getirirse, Allah onun
iki gözü
arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiğini yazar. Kıyamet gününde ise
onu
şehitlerle beraber
kılar."
Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat
Ka'b bin Ucre radıyellahü anh'dan:
"Bir gün Peygamber Sallallahü
aleyhi ve Sellem minbere çıktı birinci basamağa çıktığında 'Amin!'
dedi. Sonra
diğer basamağa çıktı. Onda da 'Âmin!' dedi. Sonra üçüncü basamağa çıktı
ve
onda da: 'Âmin!' dedi. Minberden indikten sonra: 'Ey Allah'ın Resulü!
Senden
bugün bir söz duyduk.' diye sorduk.
'Duydunuz mu?'
'Evet' dedik; şöyle
buyurdu: 'Birinci basamakta Cibril
gelip bana şöyle dedi: 'Ana babasına ya da onlardan birine
ihtiyarladıklarında
erişip de onların sebebiyle cennete giremeyen (Allah'ın rahmetinden)
uzak
olsun’ Ben de ona karşılık 'Âmin!' dedim.
'Yanında anıldığında
sana salâtü selâm getirmeyen de
(Allah'ın rahmetinden) uzak olsun’ dedi, ben de 'Amin!' dedim.
'Ramazana erişip de bağışlanmayan (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun' dedi. Ben de: 'Amin!' dedim.' Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr
İbn Abbâs radıyellahü anh'dan: Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:
"Kim bana salâtü selâmı getirmeyi unutup ihmal ederse, cennet yolunu şaşırır." İbn Mâce< Önceki | Sonraki > |
---|