.

.

E-posta Yazdır PDF

Salâvat-I Şerifenin Fazileti

muhammed_gl.jpg

 

HADİS-İ ŞERİFLER İLE SALÂVAT-I ŞERİFE’NİN FAZİLETİ

Fadâle bin Ubeyd radiyallahu anh'­dan:

    "Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem, Peygamber'e salatü selâm getirmeden dua eden bir adamın duasını duydu ve şöyle buyurdu: 'Bu adam acele etti.' Sonra onu çağır­tıp ona veya başkasına şöyle dedi: 'Biriniz na­maz kıldığında, Allah'a hamdü sena ile başla­sın, sonra Peygamber Sallallahü aleyhi ve Sellem'e salatü selâm getirsin, ondan sonra istediği duayı yapsın'." Tirmizî

Ömer radıyellahü anh'dan, Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu,

"Dua gök ile yeryüzü arasında durur. Be­nim üzerime salatü selâm getirilmedikçe (Allah'a) yükselmez. Beni hayvanına binen ada­mın maşrapası yerine (alelade bir şey gibi) tutmayınız. Bana du­anın başında, ortasında ve sonunda salatü se­lâm getirin!" Tirmizî

İbn Ebi Leylâ radıyellahü anh'dan:

"Bana Kâ'b bin Ucre rastladı ve şöyle de­di: 'Sana bir hediye vereyim mi?' Peygamber Sallallahü aleyhi ve Sellem bizim yanımıza çıktı; dedik ki: 'Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl selâm ve­receğimizi biliyoruz, fakat sana nasıl salâvat getireceğiz?' 'Şöyle deyin,' buyurdu:

اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ ، وعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إبْرَاهِيمَ ، إنَّكَ حَمِيدٌ مَجيدٌ . اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ ، وعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إبْرَاهِيمَ ، إنَّكَ حَمِيدٌ مَجْيدٌ

'Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrâhîme. inneke Hamîdun Mecîd. Allahümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ Ibrâhîme. İnneke Hamîdun Mecîd'." Mâlik

Ebû Humeyd es-Sâ'idî radıyellahü anh'dan:

Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sana na­sıl salât edeceğiz?" "Şöyle deyin," buyurdu:

اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ ، وَعَلَى أَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إبْرَاهِيمَ ، وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ ، وَعَلَى أزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إبْرَاهِيمَ إنَّكَ حَميدٌ مَجِيدٌ

"Allahümme sal­li alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihi ve zürriyetihi kemâ salleyte alâ İbrâhîme. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihi ve zürriyyetihi, kemâ bârekte alâ ibrâhîme. inneke Ha­mîdun Mecîd." Tirmizî

Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim bana bir kere salavat-ı şerife geti­rirse, Allah ona on salat eder, on günahını si­ler, on derece de yükseltilir." Nesâî

Ebû Talha radıyellahü anh'dan:

"Bir gün Peygamber Sallallahü aleyhi ve Sellem yüzünde büyük bir sevinç ifadesiyle geldi. Dedik ki: 'Yüzünde sevinç ifadesi görü­yoruz; hayırdır inşaallah.' Şöyle buyurdu:

'Bir melek geldi ve bana: 'Rabbînin sana selâmı var.' Diyor ki: Bir kimse sana bir kere selet ederse, ben ona on kere rah­met ederim. Sana bir kere selâm, ederse, ben ona on kere selâm ederim. Bu seni hoşnut et­mez mî?'" Nesâî

İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:

"Kıyamet gününde bana en yakın olacak kişi, bana en çok salâtü selâm getirendir."

Ali radıyellahü anh'dan: Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:

"Yanında anıldığı halde bana salâtü se­lâm getirmeyen kişi cimrinin ta kendisidir." Tirmizî

İbn Mes'ûd radıyellahü anh'dan:

Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu: "Allah'ın, yeryüzünde gezici melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını bana ulaş­tırırlar." Nesâî.

Abdullah bin Dînâr radiyallahu anh'dan:

"İbn Ömer'in, Peygamber Sallallahü aley­hi ve Sellem'in kabri başında durup, ona, Ebû Bekr ve Ömer'e salâvat getirdiğini gördüm." Malik

Muhammed bin Yahya bin Hibbân, babasından, o da dedesinden: Bir adam dedi kî:

"Ey Allah'ın Resulü! Duamın üçte birini sana yapayım mı?"

"Evet."

"Üçte ikisini?"

"Evet."

"Bütün dualarım senin içindir" deyince, şöyle buyurdu:

"öyleyse dünya ve ahiret saadetin için, Allah senin yanında olacak ve senin için ye­terli olacaktır." Taberanî, Mu'cemu'l-Kebîr

Ammâr bin Yâsir radıyellahü anh'dan, Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:

"Allah kabrimde bir melek görevlendirmiş ve ona bütün mahlûkatının sesini duyma yetene­ğini vermiştir. Kıyamete kadar kim bana salâ­tü selâm getirirse, onun ve babasının ismini de söyleyerek ‘falan oğlu filan sana salâtü selam getirdi’ diyerek onun o salâtü selâmını bana ulaştırır." Bezzâr

Enes radıyellahü anh'dan, Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:

"Kim bana bir kere salâtü selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim bana on kere salât getirirse Allah ona yüz salât eder. Kim ba­na yüz salât-ü selâm getirirse, Allah onun iki gözü arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiği­ni yazar. Kıyamet gününde ise onu şehitlerle beraber kılar." Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat

Ka'b bin Ucre radıyellahü anh'dan:

"Bir gün Peygamber Sallallahü aleyhi ve Sellem minbere çıktı birinci basamağa çıktı­ğında 'Amin!' dedi. Sonra diğer basamağa çıktı. Onda da 'Âmin!' dedi. Sonra üçüncü ba­samağa çıktı ve onda da: 'Âmin!' dedi. Minberden indikten sonra: 'Ey Allah'ın Resulü! Senden bugün bir söz duyduk.' diye sorduk.

'Duydunuz mu?'

'Evet' dedik; şöyle buyurdu: 'Birinci ba­samakta Cibril gelip bana şöyle dedi: 'Ana babasına ya da onlardan birine ihtiyarladık­larında erişip de onların sebebiyle cennete gi­remeyen (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun’ Ben de ona karşılık 'Âmin!' dedim.

'Yanında anıldığında sana salâtü selâm getirmeyen de (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun’ dedi, ben de 'Amin!' dedim.

'Ramazana erişip de bağışlanmayan (Al­lah'ın rahmetinden) uzak olsun' dedi. Ben de: 'Amin!' dedim.' Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr

İbn Abbâs radıyellahü anh'dan: Allah Resulü Sallallahü aleyhi ve Sellem buyurdu:

"Kim bana salâtü selâmı getirmeyi unu­tup ihmal ederse, cennet yolunu şaşırır." İbn Mâce

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.