.

.

E-posta Yazdır PDF

Hanımların ölümü

hicret-.jpgİmdi (şimdi) ol hatun ki lohusa, ya hamile, ya taun (veba) ya iç(mide) ağrısından yahut hiç bunlardan birisi olmasa ancak helali (kocası) hoşnud olsa ol hatuna ölürken cennet melekleri gelip saf saf dururlar. Ona izzeti ikram ile selam verirler. Derler ki:

'Allah'ın sevgili şehide cariyesi, gel çık neylersin dünya sarayından. Senden Allah'u Teala razı oldu. Ve sana bu hastalığını bahane edip günahını bağışladı, sana cennet ihsan etti. Gel emaneti teslim eyle' derler.

336- Pes hatun bu mertebeyi görüp canını vermek istedik te dört yanına bakıp der ki:

Benim ile dostluk edenleri,(Allah-u Teala) yargılayıp rahmet etsin, sonra teslim edeyim' dedikte melekler dahi ricasını Cenabı Hakka arz ederler. Hitabı izzet gelir:

'İzzetim hakkı için cümle duasını müstecab/kabul eyledim' diye. Melekler dahi muştuluk eyleyeler/müjde verirler. Sonra melek-ül mevt/ölüm meleği yüz yirmi rahmet meleğiyle gelir. Yüzlerinin nuru arşa çıkmış, başları taclı ve arkalarında nurdan hulleler/elbiseler ve ayaklarında altın nalinler ve yeşil kanatları ola. Ellerinde uçmak/cennet yemişleri ve rayıhaları/kokuları misk gibi gelip izzet ve ikram ile selam vereler diyeler ki:

'Hallakı âlem/kainatın yaratıcısı sana selam eyler ve cennet verip habibi Muhammed (Aleyhisselam) a komşu eyler, Hazreti Aişe'ye musahıb (arkadaş) eyler.

337- Daha sonra hatun bu kelamları işitip ve gözünün perdesi açılıp ehli iman hatunlarını görür. Ve günahı olup azab olanları göre. Onların günahlarını bağışla rabbim' diye niyaz eder. Cenabı izzetten hitab gelir ki:

'Ya cariyem! Cümle muradın hâsıl eyledim, ver emaneti, habibimin hatunu ve kızı sana muntazırlar(beklerler)' diye.

338- Hemen bu hitabı işitip canı titrer, elleri ve ayakları atılır ve terler döker. Can vermek üzere iken iki melek gelir. Ellerinde ateşten birer sopa vardır. Biri sağ yanında ve biride sol yanında durur. Ve şeytan aleyhillane koşup gele diye ki:

'Gerçi bundan bize faide yok. Amma hele bir göreyim' deyip elinde bir cevahir içinde buzlu su. Bu suretle gelip suyu göstere. Ol melekler habisi/pis merdudu/kovulmuşu görüp elindeki çanağı kırıp kovarlar. Ol hatun bunu görüp güle. Andan/sonra ol huri kızları ona cevahir kase ile kevser şarapı vereler, içe/içsin diye. Cennet şarabının lezzetinden canı sıçrayıp kadehe yapışa. Melekül mevt anı kadehten ala. Feriştehler/melekler çağrışıp:

'Biz Allah içiniz ve yine ona dönücüleriz' diyeler. Ol canı alıp cemi/bütün gökleri seyr ettirip cennete götüreler. Makamın gösterip derhal yine başı ucuna getireler. Taki esvabın/elbiselerini çıkaralar. Ve saçın çözeler.

339- Can hemen cesedin başı ucuna gelip derki:

'Ya yuyucu (ölü yıkayıcı) yap yap (yavaş yavaş) tut. Zira Azrail pençesinden zahm yemiştir/ tenim gayet zahmet çekmiştir, sarsılmıştır'.

Ve teneşire geldikte yine çağıra:

'Suyu ısı/sıcak etme, tenim gayet zayıftır, tez beni elinizden halas eylen/çıkarın' diye. Sonra yuyup kefene saralar, bir miktar dura, yine çağıra diye ki:

'Bu cihanı son görüşümdür, hısım ve akrabamı göreyim ve beni görsünler, ibret alsınlar, dahi yakında benim gibi olurlar. Ardımdan feryad etmesinler, Kur'an ile anıp unutmasınlar ve miras için çekişmesinler, taki kabirde azab görmeyem. Ve cumalarda ve idlerde (bayramlarda) unutmasınlar. Andan musalla üzerine kondukta can çağıra ki:

'Asan kalın, ey benim oğlum ve kızım, anam, babam, bunun gibi fırak/ayrılık günü yoktur. Hasret kıyamete kaldı. Elveda olsun size, ey ardımca gözyaşı dökenler' diye.

340-  Namazı kılınıp omuza alındıkta yine çağıra diye ki:

'Beni yap yap/çabuk çabuk götürün. Eğer kastınız sevab ise bana zahmet vermen. Sizden Allah'u Teala'ya hoşnutluk götüreyim'. Andan kabir kenarına kondukta yine çağıra diye ki:

'Görün benim ahvalimide benden ibret alın. Şimdi beni karanlık yere koyup gidersiniz, ben amelime göre kalırım. Bu demleri görüp vefasız dünyanın mekri/hilesi ne aldanma. Çünkü kabrine koyalar, can başı ucuna gele. Zinhar/sakın bir meyyiti/ölüyü telkinsiz(kabre konduktan sonra ölüye hadis-i şerifte beyan edildiği üzere yapılan hatırlatma) koymayalar'.

Allah'u Teala emriyle, meyyit kabirde uykudan uyanır gibi uyana, göreki bir karanlık yerdedir. Kuluna, veya cariyesine çağırıp 'bana mum getirin' diye, asla seda gelmeye. Hemen ben kalkayım der iken elleri toprağa gele. Başı tabut tahtasına dokuna. 'hey ben ölmüşüm' dedikte

341- kabir yarılıp iki sual melekleri gele. Ağzından yalın ateşler saçalar. Burunlarından siyah dumanlar çıkar. Ona yakın gelip diye:

'Rabbin kimdir? ve dinin hangi dindir? Ve peygamberin kimdir? Ona cevab verir ise ol melekler anı Hak Teala'nın ona rahmetiyle tebşir/müjde edip giderler. Hemen ol dem kabrin sağ tarafından bir pencere açıla, bir ay suretli kişi çıkıp yanına gele, bu hatun bakıp şad ola ve sen kimsin deyü sual ede. Cevap vere ki:

'Ben senin dünyada sabrından ve şükründen hâsıl oldum/meydana geldim, kıyamete kadar sana yoldaş olurum' diye.

Not: mızraklı ilm-i hal den sadeleştirilerek alınmıştır.

 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.