.

.

E-posta Yazdır PDF

KIYAMET - MEHDİ NİN ALAMETLERİ -1

Bu bölümde, son zamanlarda çok konuşulan Mehdi meselesini,  yorumsuz aktarıyoruz....



MEHDİ’NİN ALAMETLERİ

Nuaym ibni Hammad’ın Fiten isimli eserinden derlenmiştir.



894- Muhammed ibni Hanefiyye’den şöyle dediği nakledildi:

“Abbasoğulları için siyah sancaklılar çıkar. Sonra Horasan’dan başka bir (topluluk) siyah sancaklarla çıkar. Takkeleri siyahtır, elbiseleri beyazdır. Önderleri olan kişi, Temim’den olan Şuayb ibni Salih veya Salih ibni Şuayb tır. Süfyani’nin adamlarını mağlup ederler, taki Beyti Makdis’e (Kudus) inerler, Mehdi’nin saltanatını kuvvetlen-dirirler. Şam tarafından üçyüz kişi yardıma gelir. Çıkışı ve işin (hılafetin) ona teslimi arasında yetmiş iki ay (6 sene) vardır.”

895- İbrahim’den, o Alkame’den, o da Abdullah’tan r.a rivayetle şöyle dedi:

Biz bir ara Resulullah’ın s.a.v yanında idik,beni Haşim’den bir genç geldi, Resulullah’ın s.a.v mübarek yüzünün rengi değişti. Dedik ki: Ya Resulellah! Yüzünde hoş olmayan bir şey gördük, ne oldu?

Buyurdu: “Biz, ehli beytiz,  Allahu teala bizim için ahıreti, dünya üzerine seçti. Şu ehli beytim, bela ve şer olarak benden sonra katledilecekler. Taki şu taraftan –doğu tarafından siyah sancakları olan bir topluluk gelecek, iki veya üç kere hakkı (hılafeti) isterler, onlara verilmez. Savaşırlar, yardım olunurlar, istedikleri onlara verilir fakat onu kabul etmezler; taki onu ehli beytimden bir kişiye verirler. Zulumle dolduğu gibi dünyayı adaletle doldurur. Sizden kim buna kavuşursa, kar üstünde sürünerek olsa da onlara katılsın. Zira o, Mehid’dir.”

896- Halid, Ebi Kulabe’den, o da Sevban’dan şöyle rivayet etti:

“Horasan tarafından çıkan siyah sancakları gördüğünüzde, kar üzerinde sürüne-rek olsa da onlara gelin (katılın), zira onların içinde Allahın halifesi Mehdi vardır.”

897- İsmail el basri, babasından, o da Hasen’den şöyle dediğini rivayet etti:

“Beni Temim’den ismi Şuayb bin Salih olan biri,  Rey (şehri taraflarından) dört bin kişi ile çıkar, sancakları siyah elbiseleri beyazdır. Mehdi’nin mukaddimesi olurlar.”

898- Ali’den r.a. rivayetle Nebi s.a.v buyurdu:

“Ehli Beytimden bir adam, dokuz sancakla Mekke’den çıkar.”

899-Ammar ibni Yasir’den, şöyle dedi:“Mehdi, Şuayb ibni Salih’in sancağı üzeredir.”

900- Rebi ibni Yusuf, Tebi’ den şöyle rivayet etti:

“Horasan’dan siyah sancaklar çıkar, beraberlerinde zayıflar toplanır. Allahu teala onları yardımıyla kuvvetlendirir. Sonra mağrib ehli, bunların izi üzere çıkar.”

901- Ebi Cafer’den şöyle demiştir: “Haşimoğullarından bir genç, Horasan’dan siyah sancaklarla çıkar, sağ elinde benek vardır. Önünde Şuayb bin Salih vardır. Süfyaninin adamlarıyla savaşır ve onları hezimete uğatır.”

902- Ka’b ibni Aklama, Süfyanı Kelbi’den şöyle dediğini rivayet etti:

“Mehdi’nin sancakları üzere (evvelinde) bir genç çıkar, yaşı gençtir, sakalı hafif ve sarıdır. Şayet dağlarla savaşsa onları toz eder, taki Eyliya’ya (Kudus) iner.”

903- Tebi’, Ka’b’tan şöyle dediğini rivayet etti:

“Bir kişi Şam’a malik olunca, diğer biri de Mısır’a malik olur. Şamlı olan Mısırlı ile savaşır. Şamlı olan, Mısır’dan bir takım kabileleri esir eder. Doğu tarafından bir adam, küçük siyah sancaklarla çıkar. Bu, taatı (emirliği) Mehdi’ye verir.”

Ebu Kubeyl der ki: “Afrikada bir emir on iki sene daim olur. Ondan sonra fitne (kargaşalık) olur, sonra esmer bir kişi melik olur ve orayı adaletle doldurur. Sonra Mehdi’ye gider ve ona (emaneti) verir.”

904- Hasen’den : “Resulullah s.a.v ehli beytin kavuşacağı belaları zikretti, neticede Allahu teala doğu tarafından siyah sancaklıları gönderir. Kim onlara yardım ederse, Allah ta ona yardım eder. Kim onları yardımsız bırakırsa, Allah ta onu yardımsız bırakır. Taki ismi, ismim gibi olan birine gelirler,işlerini ona havale ederler. Allah onları kuvvetlendirir ve yardım eder.”

905- Abdurrahman ibni el Ğâz ibni Rebia el Cerşî şöyle dediği işitildi:

İşittim ki Resulullah’ın s.a.v arkadaşı Amr ibni Murre el Cemlî, şöyle derdi: Elbette Horasan’dan sitah sancaklar çıkacak. Öyleki atlarını şu zeytin ağaçlarına bağlaya-caklar.

Dedik ki: Şu dediğin yerlerde zeytin ağacı görmüyoruz.

Dedi: Buralara zeytin ağacı dikilecek, şu sancaklılar oraya inecekler ve atlarını onlara bağlayacaklar.

Abdullah ibni Âdem, Abdurrahman ibni Süleyman bu rivayeti söyleyince, şöyle dedi: Ancak,birincinin peşinden, ikinci olarak çıkan siyah sancaklılar atlarını buraya bağlayacak.

Onlar buraya inince, üzerlerine şu belde ehlinden olan hariciler gelir, ilk siyah sancaklılar saklanmaktan başka çare bulamazlar.

906- Said ibni Müüseyyeb’ten şöyle dediği rivayet edildi: Resulullah s.a.v buyurdu:

“Beni Abbas’tan olan siyah sancaklılar doğu tarafından çıkar. Sonra Allahın dilediği kadar beklerler. Sonra doğu tarafından küçük siyah sancaklılar çıkar. Ebu Süfyanoğlu ve adamlarıyla savaşırlar. Taatı (emirliği) Mehdiye verirler.”

908- Ammar ibni Yasir’den r.a., şöyle dedi:

“Süfyani Kufe’ye ulaşınca, Âli Muhammed’i öldürünce, sancağı üzere (önünde) Şuayb ibni Salih olduğu halde Mehdi çıkar.”

909- Ebi Cafer’den, şöyle dedi:

“Horasan’dan çıkan siyah sancaklar Kufe’ye gelince, Mekke’de Mehdi zuhur eder. Ona biat gönderilir”

933- Abdullah ibin Amr’dan şöyle dediği işitildi:

“Mehdinin çıkışının alameti, Beyda denen yerde bir ordunun batmasıdır. Bu, onun çıkışının alametidir.”

939- Ma’mer, Katade’den şöyle dediğini rivaye etti:

“Resulullah s.a.v dedi: Şam’dan bir ordu Mekke’ye gönderilir. Beyda’ya geldikle-rinde, hepsi yere batırılır.”

947- Abdusselam bin Müslime, ebi Kubeyl’den şöyle nakletti:

“Onlardan (batırılan ordudan) kimse kalmaz, ancak bir müjdeci bir de korkutucu kalır. Müjdeci, Mekke’de Mehdi ve adamlarına gider, başlarına gelen işi onlara anlatır. Bunun şahidi yüzündedir, muhakkak yüzü ensesine dönmüştür. Onu (haberinde) tasdik ederler. Zira yüzünün dönmesinden, ordunun batırıldığını anlarlar. (Bu haber, Mehdi ve arkadaşlarına müjde olur.) İkincisi de bunun gibi yüzü ensesine çevrilmiştir. Süfyani’ye gider, kendinin ve arkadaşlarının başına inen belayı onlara haber verir. Onu da tasdik ederler ve gördükleri alametten hak olduğunu bilirler. Bu iki kişi kelb kabilesindendir.”



MEHDİ’NİN ÇIKIŞINDA SON ALAMETLER

950- Abdullah ibni Amr’ın şöyle dediği işitildi:

“Beyda mevkisinde bir ordu batırılınca, bu Mehdi’nin çıkışının alametidir.”

951- Ali bin Abdillah bin Abbas’tan r.anhum, şöyle dedi:

“Güneş alamet olarak (batıdan) doğmadıkça, Mehdi çıkmaz.”

956- Ebi Cafer’den şöyle dedi: “Süfyani, zulumler yükselmedikçe çıkmaz.”

957- Matr el Verakı’den, şöyle dedi: “Açıkça Allah’a küfredilmedikçe Mehdi çıkmaz.”

958- İbni Sirin’den, şöyle demiştir: “Her dokuz kişiden yedisi öldürülmedikçe Mehdi çıkmaz.”

959- Ali’nin r.a şöyle dediği işitildi: “Üçte biri öldürülmedikçe, üçtebiri ölmedikçe ve üçte biri sağ kalmadıkça Mehdi çıkmaz.”

959- Ali’nin r.a şöyle dediği işitildi: “Bazınız bazınızın yüzüne tükürmedikçe Mehdi çıkmaz”

962- Ebi Kubeyl’den, şöyle demiştir: “İkiyüz dört senesinde insanlar, Mehdi’nin yanında toplaşır. İbni Hey’a derki: Acemlerin hesabıncadır, Arapların hesabınca değil.” (Herhalde miladi takvimle…)

963- Ammar ibni Yasir’den r.a: “Mehdi’nin alameti, Türkler üzerinize saldırırsa, mallarınızı toplayan halifeniz ölürse. Ondan sonra zayıf biri halife olur…”

964- Ebi Muhammed, Mağrib ehlinden birinde şöyle nakletti:

“Kişi çok güzel bir cariye ile çıkıp şöyle der: Bunu, ağırlığınca buğday karşılığın-da kim satınalır? Demedikçe, Mehdi çıkmaz. Bundan sonra Mehdi çıkar.”

965- Ali’den r.a. şöyle dediği rivayet edildi:

“Semadan bir münadi nida edip –Hak Muhammedin s.a.v ehlindedir- söyleyince, insanların lisanında Mehdi zuhur eder. Onun sevgisini içerler, onlar için bundan başka bir bahis olmaz.”

966- Ali’den r.a. şöyle dediği rivayet edildi:

“Fitne olur, sonra ehli beytimden birinin üzerine ittifak olur. Onun için Allah katında ahlak yoktur. Öldürülür, sonra Mehdi kaim olur.”

967- Zamre, ibni Şuzeb ve ashabından şöyle haber verdi:

“Kıl ve ibni kıl kalmadıkça Mehdi çıkmaz. Kıl, baş demektir.”

968- Ebi Kubeyl’den, şöyle demiştir:

“Beni Haşim’den bir melik olur, Beni Ümeyye’nin tamamını öldürür, ancak onlardan birazı kalır. Sonra Beni Ümeyye’den biri çıkar, iki kişiden birini öldürür, ancak kadınlar kalır. Sonra Mehdi çıkar.”

969- Ebu Hureyre r.a, Nebi s.a.v den şöyle dediğini rivayet etti:

Furat nehri, altından ve gümüşten olan bir dağdan açılır, bunun üzerine dokuzdan yedisi öldürülür. Şayet ona yetişirseniz, ona yanaşmayın.”

970-

“Dördüncü fitne on iki sene devam eder. Açıldıkça açılır. O sıra Fırat nehri de altın dan bir dağdan açılmıştır. Orda bulunan her dokuz kişiden yedisi öldürülür.”

971- Ka’b tan, şöyle rivayet edildi:

Lam nahiyelerinde biraz ötesinde Fırat etrafında büyük bir ordu toplanır, mal üzerine savaşırlar. Her bir dokuz kişiden yedisi öldürülür. Bu, Ramazan ayında işitilen şiddetli ses ve korkudan sonra ve üç sancağın ayrılmasından sonradır.  Onlardan her biri mülkü (idereyi) kendileri için ister, içlerinde Abdullah isminde biri kişi vardır.”

972- Ebu Hureyre’den r.a. şöyle rivayet edildi: “Dördüncü fitne, on sekiz sene devam eder.”

973- Said ibni Müseyyeb’ten, şöyle demiştir:

“Fitne olacak, evveli sıbyanlarla oynaşmaktır. Bir tarafta sukun bulur, diğer taraftan çıkar. Semadan bir münadi nida etmedikçe bitmez. –Emir filancıdır- der. Şu emir haktır…”

974- Ebi Cafer’den, şöyle demiştir:

“Semadan bir münadi çağırır, -dikkat edin hak âli Muhammet’tedir.- yerden de bir münadi seslenir –dikkat edin hak âli İsa’dadır- veya Abbas dedi. Ravi bunda şüphe etti.

Aşağıdan gelen ses, şeytandandır, insanları karıştırmak ister.”

Diğer bir irvayette “Muharrem ayında semadan bir münadi seslenir…”

981- Ammar ibni Yasir’den r.a. şöyle dedi:

Nefsi zekiye öldürülünce, kardeşi de Mekke’de öldürülür. Semadan bir münadi çağırır –Emiriniz, filancıdır- İşte yeryüzünü adalet ve hak ile dolduran Mehdi o dur.”

982- Said ibni Müseyyeb’ten şöyle dediği rivayet edildi:

“Tefrika ve ihtilaflar olacak, taki semadan bir avuç/el görünecek. Bir münadi seslenecek, -Dikkat emiriniz filancıdır-”

983- Ali’den r.a. şöyle dediği rivayet edildi:

“Yer batmasından sonra bir münadi gündüzün evvelinde çağırır, - Hak âli Muhammed dedir- Sonra başka bir münadi de gündüzün sonunda çağırır, - Hak İsa’nın evladındadır-  işte bu şeytandandır.”

984- Zühri’den şöyle dediği rivayet edildi:

“Süfyani ve Mehdi savaş için karşılaşınca, o gün semadan bire ses işitilir. –Dikkat Allahın dostları, filanın ashabıdır- yani Mehdi.”

Zühri der: “Umeys’in kızı Esma derki: O nün emaresi, gökten bir auç/el, sarkmıştır. İnsanlar ona bakar.”

985- Başka bir rivayette şöyledir:

“Semadan el görününce savaş kızışır, öyleki Hakkın yardımcılarından ancak bedir ashabı sayısı kadar kalır. Taki gidip sahibleri/imamları ile beyat ederler.”

 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.