.

.

E-posta Yazdır PDF

MEDİNE-İ MÜNEVVERE FACİASI.... (1925)

       
M. Şevket Eygi - Milli Gazete
   
mehmet-sevket-eygi.jpg
Büyük fâcia
 

İslâm tarihinin büyük facialarından biri 8 Şevval 1345 (21 Nisan 1925) tarihinde Medine-i Münevvere'de yaşandı. O tarihde Vehhabî inancına bağlı kral İbn Suud, Cennetü'l-Baki kabristanındaki bütün türbeleri ve kabirleri, Vehhabî alimlerinin fetvalarına dayanarak tahrip ettirdi. Bu kabristanda kimler yoktu ki...

1. Ashab-ı Kiram radıyallahu anhüm ecmain efendilerimizin nicesi.

2. Ehl-i Beyt efendilerimizin nicesi. Emîrülmü'minîn Hz. Hasan bin Ali, İmam Ali b. Hüseyin, İmam Muhammed bin Ali, İmam Ali b. Hüseyin, İmam Muhammed el-Bakır, İmam Cafer es Sâdık.

3. Bu kabristana ilk defnedilen sahabe Osman b. Maz'un radiyallahu anh efendimizdir. Cenaze hizmetlerinde Resulullah Efendimiz bizzat bulunmuşlar ve gömüldükten sonra kabrinin baş ve ayak taraflarına iki taş koydurtmuşlardır.

4. Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) Ashabından yedi bin kişi burada gömülüydü.

5. Seyyidetünnisa Hz. Fatima radiyallahu anha annemizin türbesi oradaydı.

6. Resulullah Efendimizin hanımları, mü'minleri anneleri, Hz. Aişe ve diğerleri (Hz. Hatice dışında) orada gömülüydüler.

7. Efendimiz bazı geceler göze görünmeden Baki Kabristanı'na gider, oradaki mü'min mevtalara selam verir, onlar için dua buyururlardı. Siyer ve hadîs kitaplarında yazılıdır.

8. Peygamberimizin halaları Safiye, Atike ve Fatima bint el-Esed (Hz. Ali Efendimiz'in annesi) oradaydılar.

9. Üçüncü Râşid Halife, şehîd-i muhterem Osman Zinnureyn efendimizin türbesi oradaydı. (Şehid edildiği gün oruçluydu, zalim ve bâğilerin kılıcı başına indiğinde Kur'ân okuyordu...)

10. Enes bin Malik hazretlerinin türbesi oradaydı.

11. Resulullah Efendimiz'in oğlu İbrahim orada gömülü idi.

12. Muhacirlerden ve Ensardan nice büyük ve velî zat orada yatıyordu.

13. Vehhabîler Baki kabristanını iki defa tahrip etmişlerdir. Onlar türbe ve mezar yapılmasını kabul etmiyorlar, kabirlerin başında Fatiha okuyanlara müşrik ve kafir diyorlardı.

14. 1924'te Baki kabristanı tahrip edilirken itiraz eden nice Sünnî Müslümanı şehid etmişler, mallarını yağmalamışlardır.

15. Resûl-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimiz hazretlerinin türbesini de yıkmak istemişler, lakin buna cesaret edememişlerdir.

16. Vehhabîler sadece Medine'deki Baki kabrisatınını değil, Arabistan'daki bütün türbeleri, kabristanları, yıkmış, tahrip etmiş ve düzlemişlerdir. Mekke-i Mükerreme'deki Cennetü'l-Mualla kabristanı, Uhud dağı civarındaki Hz.Hamza radiyallahu anh türbesi, Uhud şehidlerinin kabirleri ve Uhud Camii. Bedir şehidlerinin kabirleri ve oradaki cami, Cidde'de Hz. Havva annemizin kabri... Saymakla bitmez.

17. Vehhabîler türbelerdeki bütün kıymetli eşyayı yağma etmişlerdir.

18. 1924 yıkım ve yağmasında nice Ehl-i SünnetMüslümanı sokaklarda, yollarda şehid edilmiş, nice evler yıkılmış, nice mallar yağmalanmıştır. Kadın ve çocuklardan da öldürülenler olmuştur.

19. Hindistan Müslümanları Vehhabîlerin türbeleri ve camileri yıkması üzerine protesto mitingleri yapmışlar, bu konuda beyannameler yayınlamışlardır.

20. Sünnî Şiî bütün İslâm dünyası bu türbe, mezar, mezarlık, cami tahribatını şiddet ve nefretle protesto etmiştir.

Şimdi bir Müslüman olarak soruyorum: Bu mübarek türbeler, kabirler, kabristanlar, camiler, makamlar yıkılırken İslam dünyasının ulemasına, fukahasına, müftülerine sorulmuş mudur, onlardan fetva alınmıştır? Maalesef hayır...

Vehhabî uleması bugün bile Resulullah efendimizin (Salat ve selam olsun ona) türbesinin yıkılmasını istiyor. İslâm aleminin büyük ve kahr edici tepkisinden korkmasalar bir gün bile beklemezler.

Çağımızın süper bid'atçisi, icazetsiz muhaddis Nasuriddin Elbanî aynı görüştedir. Türbe yıkılsın, Efendimizin mezarı düzlensin...

Bugün ülkemizde maalesef petro-dolarlarla Vehhabîlik itikadı yayılmaktadır.

Bir Müslüman vicdanî ve samimî şekilde Vehhabî olmuş. Ona fazla bir şey demem ama Vehhabîliğe geçişi parayla, menfaat ve telif ücreti karşılığında olmuşsa doğrusu çok ayıplarım.

Gün gelecek, Arabistan'daki tahrip edilmiş bütün kabirler, kabristanlar, icazetli ulemanın fetvaları ve irşadları doğrultusunda tekrar imar edilecektir.

editör:

İmam hatip okulunda iken arabistan'da okutmak için talebe alıyorlardı. Ben de gitmek istedim, ama o zamanki arapça öğretmenimiz (Allah rahmet eylesin)rahmetli babamı ikaz etmiş, giderse vehhabi olur demiş. gerçekten o dönem giden birkaç arkadaş onlar gibi oldu. işte parayla makamla adam ayartmak buna denir, şimdi gelmişler güya tevhidi bize anlatacaklar, kendilerinde yüzlerce nifak ve fesat olduğu halde başkalarına tevhitten bahsetmeleri en büyük sahtekarlıkları veçok yüzlülükleridir. 

Efendimiz s.a. in Uhud dağında sığındığı mağarayı ziyarete gidiyoruz, bir de baktık ki mağaranın her yanına zift sürülmüş, yani gelmesinler diye. Bu ahmak anlayışlarıyla güya bizi şirkten korumaya çalışıyorlarmış. be ahmaklar bir ümmet için en büyük özellik peygamberinin hatırasını yaşatmak, onun izlerini izlemek, onun hayat hikayesinin geçtiği yerleri görmek ve onunla teselli olmaktır, bunu da mı bizlere reva görmüyorsunuz... kendileri bütün avrupa akdeniz sahillerinde hıristiyanlarla dost olup keyif yaparken şirk olmuyor, ama samimi bir müslüman aşka gelmiş kendinden geçmiş onu yaka paça doğru kodese....

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.